Pençe-Kilit Operasyonu'nda teröristlere ait çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi Pençe-Kilit Operasyonu'nda teröristlere ait çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi

Roma Tiyatrosu, Roma Hamamı nerede hala bilmeyenler olduğunu belirten Ödemiş, Biz Roma Tiyatrosu’nun restorasyonuna başladığımızda ‘Roma Tiyatrosu’ diyordum soruyorlardı ‘bu nerede?’ diye. ‘Roma Hamamı’ diyorsun Ankara Milletvekili soruyor ‘Roma Hamamı nerede?’ diye. Her gün önünden geçip havaalanına gidiyorsunuz diyorum. Bu bir ayıp değil, eksiklik de değil. Demek ki burada bizlere düşen bir görev ve sorumluluk var.” diye konuştu.

Whatsapp Image 2024 10 04 At 14.52.46

İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), Altındağ Belediyesi ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) iş birliğiyle 15 Ekim’de Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde düzenlenecek ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılında Ankara Tarihi ve Kültürel Değerleri Anlama Çalıştayı’ öncesi, Atatürk Orman Çiftliği BelPa Kafe’de kahvaltılı basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı Proje Koordinatörü Bekir Ödemiş, ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Daire Başkanı Çetin Ünal, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Genel Başkanı İbrahim Gökdemir ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Bekir Ödemiş, kentin simgesi haline gelen Ulus Tarihi Kent Merkezi, Roma Tiyatrosu, Arkeopark, Osmanlı dönemi hamam kazısı ve Ankara Kale’sinde yürüttükleri çalışmaları içeren detaylı bir sunum yaptı.

Whatsapp Image 2024 10 04 At 14.52.46(2)

“ANKARA ÇOK KADİM BİR ŞEHİR”

Sunumdan önce basın mensuplarıyla bir süre sohbet eden Ödemiş, “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Ankara Tarihi ve Kültürel Değerleri Anlama Çalıştayı” bizim için de çok önemli, belediye için önemli, bizim daire için de ayrıca takdir edersiniz çok önemli. Ben yararlı bir toplantı olacağını düşünüyorum. Zaten asıl çalışmamız ayın 15’inde. O çalışmada biz de elimizden gelen katkıyı, desteği vereceğiz. Amaç şu, hakikaten ben şunu gördüm Ankara’da, siz de içindesiniz Ankara, Ankaralılar tarafından bile bilinmiyor. Biz o Roma Tiyatrosuna başladığımızda ‘Roma Tiyatrosu’ diyordum soruyorlardı ‘bu nerede?’ diye. ‘Roma Hamamı’ diyorsun Ankara Milletvekili soruyor ‘Roma Hamamı nerede?’ diye. Her gün önünden geçip havaalanına gidiyorsunuz diyorum. Bu bir ayıp değil, eksiklik de değil. Demek ki burada bizlere düşen bir görev ve sorumluluk var. Bu toplantı, Ankara’nın bir kere daha gündeme gelmesi açısından, hele başkent oluşumuzun ve Cumhuriyetin 100. Yılında ben de çok anlamlı diye düşünüyorum. Ankara’dan iki tane önemli alan UNESCO Kültür Mirası kesin listesine girdi biliyorsunuz.  Bunlardan birisi Ahi Şerafettin Aslanhane Camii, bir diğeri Gordion antik kenti. Bunları da fırsata çevirip Ankara’yı mümkün olduğunca gündeme getirmemizde fayda var. Biz 1965 yılında Ankara’ya geldik. Ben Samanpazarı’nda büyüdüm. Daha Sonra Ankara Atatürk lisesini bitirdim. Ankara aslında çok kadim bir şehir. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)’de okumak için Ankara’dan İstanbul’a gittiğimde bize imrenirlerdi ki ‘Ankara kültür sanat açısından ne kadar zengin bir şehir’ diye. Fakat son zamanda Ankara ölçüsünü yitirdi. Ben bunu darbelere de bağlıyorum. Darbelerin en çok vurduğu alanlardan biri de kültür sanattır. Kültür Sanat insanları, darbeler de Ankara da olunca, maalesef darbenin de en yoğun etkisi merkezin olduğu yerde hissediliyor. Çoğu kültür sanat insanı Ankara’dan uzaklaştı. İzmir’e gitti, İstanbul’a gitti. Giden de bir daha geri gelmedi. Oraların tadını, keyfini, konforunu alınca gelmedi. Bugün rahmetli Güneri (Civaoğlu) abinin özgeçmişine baktım, ‘1939 Ankara doğumlu’ diyor. Okulu burada okumuş, Hukuk Fakültesini burada bitirmiş ama İstanbul’a gitmiş ve ondan sonra ne yazık ki Güneri abinin burada doğmasına, okumasına rağmen çok fazla da bir aidiyet duygusu olmadı. Yani böyle bir eksiklik de var. Sanatçı Nilüfer’e bakıyorsunuz buradan, Kayahan’a bakıyorsunuz buradan, Alpay mesela yaşlandı Allah ömür versin. Bizim lise çağlarımızda Alpay’ın Soysal Pasajı’nda ‘Pa’ çorap dükkânı vardı. Biz gençken kızlar Alpay’ı severler, çorap dükkânına giderlerdi ki ‘Alpay’ı orada göreyim’ diye. Erol Evgin buradan gitme. Yani bakıyorsunuz Türkiye’de hit olmuş ne kadar kültür insanı, sanat insanı varsa emin olun hepsi Ankara’dan gitme. Rutkay Aziz Ankara’dan gitme. Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) okul gibiydi. Bugün Türkiye’nin gündeminde 25-30 yıldır var olan, bizim için ne kadar değerli sanatçı varsa hemen hemen tamamı buradan gitti, tiyatrolardan, konservatuardan.” ifadesini kullandı.

Whatsapp Image 2024 10 04 At 14.52.46(1)

“ANKARA KALESİ’NDE KÜLTÜR SANAT MUHABİRLERİ DERNEĞİ’NİN BİR YERİ OLSUN”

Kentin öyküsünün tekrar, yeniden yazılması gerektiğine vurgu yapan Ödemiş, “Bu da ancak bu tür etkinliklerle olur, hep beraber olur. Değilse bir belediyenin yapmış olduğu yerel yönetim çalışmalarıyla olacak iş değil. Bizler de bu tür etkinlikler için fiziki altyapıyı hazırlarız, tarihi dokuyu koruruz, bu tür etkinliklerin yapılabileceği mekânların hazırlanmasını sağlarız. Ama asıl bunu duyuracak da sizlersiniz, onun için ben çok kıymetli buluyorum. Bu derneği kuran İbrahim beyi ve arkadaşlarını da hakikaten yürekten kutluyorum. Karşımda çok dernek var ama emin olun bu dernek çok önemli. Benim ricam şu, gelin biz bu derneği belediyeyle eklemlemeyelim. Belediyeyle eklemlersek bu sefer de bazı yerler ön yargılı olur, ‘Bir dernek tüm Ankara’yı hatta tüm Türkiye’yi bu konuda kapsayacak bir dernek olmalı’ diye düşünülür. Ama mesela Ankara Kalesi’nde bulabilirsek tarihi dokuda bu derneğe bir yer bulalım. Yani gelsin oraya yerleşsin, Ankara’nın kültürü orası zaten. Belediyenin reklamı olsun diye söylemiyorum bunu, gerçekten olması gereken bir şey bu. Belediyeyle çok ilintili gözükmesini de doğru bulmam ben. Belediye, uyurken arkasında çocuğunu seven baba gibi, hani destek oluyorsa olsun ama çok içinde olursa bu sefer de verimli olmuyor. Türkiye de öyle bir hale geldi ki biri bir şeye destek oluyorsa, öbürü onun karşısındaysa ona da cephe alıyor. Yani ‘bu doğru mu?’ ya bakan yok, dolayısıyla bunu da sağlamak lazım. Kalede tarihi bir dokuda yer alırsa, sizin mesela bu konuda gelen misafirleriniz de hem bu vesileyle Ankara’nın tarihi, kültürel yerlerini gezer, dolaşır, hem de saygın bir yer olur.” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Necdet Gürsoy