İmamoğlu, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından YSK üyelerine yönelik ifadeleri nedeniyle 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararıyla karşı karşıya kalmıştı. Kararın ardından dosya, bir süredir İstinaf Mahkemesi'nde değerlendiriliyor. İstinaf, Türkiye’de temyiz sürecinin önemli bir aşaması olarak kabul ediliyor ve bu süreçte mahkeme heyetinin vereceği karar büyük önem taşıyor.
Kulislerde Konuşulanlar Neler?
Gazeteci İsmail Saymaz, dava sürecine dair kulislerde dolaşan bilgileri Halk TV'de paylaştı. Saymaz, eski Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Osman Kaçmaz’dan aldığı bir mesajı okudu. Bu mesajda, İstinaf Mahkemesi heyetinin 2'ye 1 oranında İmamoğlu'na ceza verme eğiliminde olduğu, ancak bir üyenin karara ikna edilmeye çalışıldığı belirtiliyordu.
Mahkeme Heyetinde Baskı İddiaları
Saymaz’ın iddialarına göre, İstinaf heyeti içinde karara karşı çıkan bir hakim bulunuyor. Bu hakimin, oybirliği sağlanması yönünde baskıya maruz kaldığı öne sürülüyor. Saymaz, kulislerde bu yönde duyumlar aldığını ve hukuki çevrelerde bu bilginin konuşulduğunu dile getirdi. Özellikle Osman Kaçmaz'ın verdiği bilgiler, dava sürecine dair dikkat çekici ayrıntılar sunuyor.
Osman Kaçmaz'ın Mesajı
Saymaz, Halk TV'deki programda, Kaçmaz'ın şu sözlerine yer verdi:
"İddiaya göre Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yasak kararı İstinaf Mahkemesi'nde 2’ye 1 oy çokluğu ile onandı. Muhalefet şerhi koyan hakime kararın oybirliği ile çıkması yönünde baskı yapılıyor"
İstinaf Sürecinde Neler Bekleniyor?
İstinaf Mahkemesi’nin vereceği karar, sadece İmamoğlu’nun siyasi geleceği açısından değil, Türkiye’nin siyasi gündemi açısından da büyük önem taşıyor. Eğer İmamoğlu’na verilen ceza onanırsa, hem hapis cezası hem de siyasi yasak kararı kesinleşmiş olacak. Ancak, İstinaf sürecindeki olası bir farklı karar ise davanın yeniden Yargıtay’a taşınmasına yol açabilir.
Hukuki Süreç Nasıl İşleyecek?
Türkiye’deki yargı sisteminde, İstinaf Mahkemesi’nin verdiği kararlar Yargıtay’ın önüne taşınabiliyor. Bu nedenle, İstinaf’tan çıkacak olası bir onama kararı, İmamoğlu’nun Yargıtay’a başvurma hakkını da beraberinde getiriyor. Yargıtay süreci ise Türkiye’nin en üst düzey temyiz mercii olarak son karar merci konumunda.
