Bursa'da boşanma aşamasındaki eşi Seher Kındaç'ı başına merdane ile vurduktan sonra iple boğarak öldüren Turgay Kındaç'ın, eşini öldürmeden önce Google'da 'İple insan boğmak ne kadar sürede gerçekleşir' diye araştırma yaptığı belirlendi.

Kıskançlık Sonucu Cinayet

Olay, Bursa'da 29 Ocak'ta Yıldırım ilçesi Esenevler Mahallesi'nde yaşandı. 47 yaşındaki Turgay Kındaç, boşanma aşamasında olduğu eşi 42 yaşındaki Seher Kındaç'ın kız kardeşine, "Seher'i benden alamazsınız; öldürdüm. Eve polis ve ambulans gönderin, şakam yok" diye mesaj attı. Mesajı gören kız kardeşi, çiftin oğlu Hüseyin Kındaç'a haber verdi. Eve gelen Hüseyin Kındaç, annesini mutfakta kanlar içerisinde bulup, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Gelen sağlık ekibi, 2 çocuk annesi kadının yaşamını yitirdiğini belirledi.

İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayın ardından kaçan Turgay Kındaç'ı, cinayetten bir gün sonra yakalayarak gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinde suçunu itiraf eden Kındaç, cinayeti kıskançlık sebebiyle işlediğini söyleyerek:  "Eşimin iş yerinde 2023 yılının son günü, fabrikanın düzenlemiş olduğu moral amaçlı gece vardı. Eşim o akşam M. isimli biriyle fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaşmıştı. Yaklaşık 1 aydır bu nedenle tartışıyorduk. Olay günü sabahı da aramızda yine tartışma çıktı. Eşimin başına merdane ile vurdum, sonra da boğdum. Ancak neyle boğduğumu hatırlamıyorum" sölerine yer verdi. Kındaç, emniyetteki ve adliyedeki işlemlerinin ardından tutuklandı.

Pompalı tüfek saldırısı 29 yaşındaki genci hayattan kopardı Pompalı tüfek saldırısı 29 yaşındaki genci hayattan kopardı

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen inceleme sonunda hazırlanan iddianamede, maktulün otopsi raporuna da yer verildi. Seher Kındaç'ın, merdane ile başına vurulduktan sonra iple boğularak öldürüldüğü, çenesinde ve boğaz kısmında kanamalı kırıklar olduğu belirtildi. Suçunu itiraf eden tutuklu sanığın 'Eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep edildi. Eşini öldürdükten sonra cep telefonu ve kredi kartını alan sanığın, karttan para çektiği ve cep telefonunu da sattığı gerekçesiyle 'Nitelikli yağma' ve 'Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama' suçlarından da 15 yıla kadar hapsi istendi.

Kındaç'ın eşini öldürmeden önce Google'da; 'İple insan boğmak ne kadar sürede gerçekleşir' diye arama yaptığı ortaya çıktı. Kındaç'ın cep telefonu arama kayıtları dava dosyasına girerken, Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada ilk kez hakim karşısına çıkan Kındaç, duruşma salonundaki 2 oğlundan özür dileyerek savunmasına başladı. Eşini çok sevdiğini ve kıskançlık nedeniyle öldürdüğünü söyleyen Kındaç: "İş yerinden M. isimli bir arkadaşına fotoğraf ve kalp yollamıştı. Kıskançlık yaşadım. Onunla birliktelik yaşadığını düşünerek telefonunu kontrol ettim. Bunları kabul etmeyi göze aldım. Ona olan sevgimi ispat etmek için olay günü çamaşır suyu içip, fare zehri yedim. Tartışmaya devam ederken eşim bana tahrik edici, kışkırtıcı cümleler kullandı. Mutfakta, çaydanlığın üzerinde bulunan beyaz bezi görünce Seher'i yere yatırıp, bez ile boğarak öldürdüm. Bunları hak etmemiştim" sözlerini kaydetti.

'Daha Önce Demir Sopayla Dövmüş'

Sanığın oğulları da duruşmada ifade verdi. Evlenmeden 3 ay önce evden ayrıldığını ve ailesinden ayrı yaşamaya başladığını söyleyen 24 yaşındaki Hüseyin Kındaç, "Borçları, borçla kapatıyordu. Annemin kartlarını kullanıyordu. Eve sürekli icra geliyordu. Evin geçimine artık yardımcı olmuyordu. Bu adam, şiddete meyilli bir insandı. Zamanında annemi demir sopayla dövmüş, annem bunu bize sonradan söylemişti.

Annemden M.'yi duymuştum. M., anneme 'Abla' diye hitap ederdi. Bunları annem bize söylerdi. Sanık, annemin telefonunu alıp, sürekli oradaki hesaplardan harcama yapıyordu. Annem bana telefonunu verirdi. Şifresine kadar bilirdim. Kötü şeyleri yoktu. Annem telefonunu, babam kartları almasın, harcama yapmasın diye saklıyordu."

Sanığın her 2 oğlu da şikayetçi olurken Turgay Kındaç'ın avukatı Hakan Gündoğdu, müvekkilinin oğullarının duruşma salonunda olması ve dosyanın hassasiyetinden dolayı savunma yapmayacağını belirtti. İfadeler karşısında müvekkili ile yüz yüze görüşüp, beyanlarla alakalı bilgisine başvurması gerektiğini söyleyen Gündoğdu, yazılı savunma yapmak için mahkemeden ek süre talebinde bulundu. Avukatın ek süre talebini kabul eden mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedip, duruşmayı erteledi.

Kaynak: Haber Merkezi