Minibüsçüler Odası Başkanı'ndan Altındağ Belediyesi'ne ziyaret Minibüsçüler Odası Başkanı'ndan Altındağ Belediyesi'ne ziyaret

İran yönetimi, son bir yılda İsrail ile doğrudan bir çatışma içerisine yalnızca bir kez girdi. Bu çatışma, Nisan ayında Suriye'nin başkenti Şam'daki İran Büyükelçiliği'ne yönelik bir saldırıya verilen sert bir yanıtla başladı. İran, kendi topraklarından Tel Aviv’e füzeler ve kamikaze drone'lar göndererek misillemede bulundu. Bu olaydan birkaç ay sonra, Temmuz sonunda Hamas’ın siyasi büro şefi İsmail Haniye'nin Tahran'da uğradığı suikast, İran'ı yeniden harekete geçirdi. Tahran yönetimi, İsrail’e karşı tekrar karşılık vereceğini açıklarken, bu misillemenin ne zaman ve nasıl gerçekleşeceği merakla bekleniyor.

Hindistan ve Yemenli Husiler Üzerinden Yeni Bir Cephe

İran’ın güçlü ilişkiler geliştirdiği Hindistan, Yemen’deki Husi güçlerinin Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ni hedef alan saldırıları sırasında kilit bir rol üstlendi. Hindistan donanması, Husi füzelerinin saldırısına maruz kalan gemilere müdahale ederek kurtarma operasyonları yürüttü. Ancak iki ülke arasındaki ilişkiler, dini lider Ali Hamaney’in sosyal medya üzerinden yaptığı bir açıklama ile gerildi.

Hamaney’in Mesajı ve Hindistan’ın Tepkisi Neydi?

İran’ın dini lideri Ali Hamaney, X (eski adıyla Twitter) hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımda Hindistan’daki Müslümanların durumuna değinerek, “Eğer Myanmar, Gazze, Hindistan veya diğer yerlerdeki Müslümanların çektiği acılardan habersizsek, kendimizi gerçek Müslüman olarak göremeyiz” ifadelerini kullandı. Bu açıklama Hindistan yönetimi tarafından sert bir tepkiyle karşılandı. Hindistan Dışişleri Bakanlığı, Hamaney'in ifadelerinin kabul edilemez olduğunu belirterek, açıklamanın yanlış bilgiler içerdiğini savundu. Resmi açıklamada, “Azınlıklarla ilgili yorum yapan ülkelerin, başkaları hakkında değerlendirme yapmadan önce kendi insan hakları sicillerine bakmaları gerekir” denildi.

Sosyal Medyada Tepkiler Büyüdüdü

Hindistanlı sosyal medya kullanıcıları da Hamaney’in mesajına tepkisiz kalmadı. Kullanıcılar, dini liderin açıklamalarında Çin’in neden yer almadığını sorguladı. Özellikle Çin’in Uygur Müslümanlarına yönelik uygulamaları gündeme getirildi.

Ekonomik İlişkiler Gölgesinde Diplomatik Gerginlik

İran ve Hindistan arasındaki diplomatik gerilim, ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerle çelişkili bir tablo çiziyor. İki ülke, güçlü ticaret bağlarına sahip olsalar da, Hindistan’ın milliyetçi politikaları nedeniyle zaman zaman sorunlar yaşanıyor. Örneğin, İran ve Hindistan, Umman Körfezi'nde yer alan Çabahar Limanı'nı geliştirmek için geçtiğimiz Mayıs ayında 10 yıllık bir anlaşma imzalamıştı. Bu liman Hindistan'a, Pakistan'ın Karaçi ve Gvadar limanlarını devre dışı bırakarak, İran üzerinden Orta Asya ve Afganistan'a erişim sağlama fırsatı sunuyor.

Keşmir ve Müslümanlar Üzerinden Eleştiri

Ancak İran, özellikle Keşmir bölgesindeki Müslümanlara yönelik Hindistan hükümetinin uygulamalarına uzun süredir tepki gösteriyor. Hamaney, Hindistan’ın Müslüman karşıtı politikalarını defalarca eleştirirken, Narendra Modi’nin 2014’te iktidara gelmesinden sonra Müslümanlara yönelik baskının arttığına dikkat çekiyor. Modi hükümetinin 2019’da kabul ettiği vatandaşlık yasası, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’daki gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık hakkı tanırken, Arakanlı Müslümanları kapsam dışında bırakmasıyla büyük tepki çekmişti.

Hindistan’da Müslümanların maruz kaldığı ayrımcılık ve şiddet olayları, İran-Hindistan ilişkilerindeki tansiyonu yükseltmeye devam ediyor.

Muhabir: Haber Bülteni