Dursun ERKILIÇ
Kendisini Türkiye düşmanları ile mücadeleye özellikle de Ermeni soykırımı yalanlarını dünyaya anlatmaya adayan Mehmet Arif Demirer, bu kutsal mücadeleyi kurucusu olduğu Türk-Ermeni Konusunu Araştırma Vakfı (TEKAR) ile kurumsal hale getirdi.
21 Haziran 2022 günü Resmi Gazete'de ilan edilerek çalışmalarına başlayan TEKAR çok önemli çalışmalara ve yayınlara imza atıyor.
Mehmet Arif Demirer, kitapları ve köşe yazılarıyla da kamuoyunu bilgilendirmeyi sürdürüyor.
Bana ulaştırdığı “Benim Yerime Sen Öl” başlıklı yazısı pek çok açıdan anlamlı…
Okuma bütünlüğünü bozmama adına “Güncel Yazılar-1” notuyla gönderdiği o yazıyı aynen yayımlıyorum:
***
BENİM YERİME SEN ÖL
Mehmet Arif Demirer
1914
2 – 3 Ağustos 1914 gecesi Osmanlı Devleti ile Almanya arasında gizli Askeri İttifak imzalanmıştı. Osmanlı ittifakı çok istemiş, Almanya, müttefikinin Savaş’ta kendisine yük olacağını düşünmüştü. Bir süre sonra Alman Genelkurmay Başkanı Enver Paşa’ya görevini bildirdi: Benim yerime sen öl.
“Alman Başkomutanlığı’nın Genelkurmay Başkanı Orgeneral von Molteke’nin Enver’e gönderdiği Türk müttefikinin yapacağı vazifeler hakkında 10 Ağustos 1914 tarihli yazısında mümkün olduğu kadar çok Rus ve İngiliz kuvvetlerinin bağlanması ve sıkı bir faaliyetle İslam ihtilalinin temini tasrih edilmişti (belirtilmişti). Bu maksatların temini için Kafkasya’ya karşı bir hareketle bilhassa Mısır’a karşı bir teşebbüse girişilmesi arzu olunuyordu. Avusturya’nın yükünü hafifletmek için Türk harp sahnelerindeki harekatın mümkün olduğu kadar çabuk başlaması lazımdı…
“Suriye ve Filistin Türkiye için kaybolmuştu… harbin sevk ve idaresi cihetinden Türkiye’nin harp sahnelerinde yapmış olduğu fedakarlık hiçbir veçhile beyhude olmamıştır. Irak’ın muannidane (inatçı bir şekilde) müdafaası, Süveyş kanalına karşı yapılan Türk taarruzları ve bilahare Filistin’in çetin müdafaası, Büyük Britanya’yı tali derecede ehemmiyeti haiz harp sahnelerine mütemadiyen ve nispetsiz derecede büyük kuvvetler sevk etmeye mecbur etmiş ve bu suretle Fransa’da kat’i netice için harp etmekte olan kıtalarımızın yükünü mühim derecede hafifletmişti.
“Müttefikimiz; harbin sonuna kadar kendisine verilmiş olan vazifeyi, büyük düşman kuvvetlerini bağlamak, ifa etmişti…” (von Kressenstein, Türklerle Beraber Süveyş Kanalına)
1950
SEN ÖLDÜN, O SAYEDE BEN YAŞADIM. DEĞERLİ BİR MÜTTEFİKSİN. TEŞEKKÜRLER
Türk Tugayı Kore’de (Kunuri’de) çok büyük kahramanlıklara imza atacak ABD yetkilileri de bu olay hakkında, bugün unuttukları, şu açıklamalarda bulunacaklardı
Washington Tribune:
“Ateş hattında 4 500 asker mucize yarattı. Türklerin fedakarlıklarını ebediyen hatırlayacağız.” ERMENİLER EBEDİYEN UNUTTURDU.
ABD Kongre Üyesi Burner:
“Türkler tarih boyunca cesaretleri ve iyi ahlakları ile tanınmışlardır.” İYİ AHLAKLI SOYKIRIMCI ERMENİ KATİLLERİ
ABD Kongre Üyesi Rose:“Ben Türklerden daha üstün bir millet tanımıyorum.”
ABD Senatörü Claude Pepper:“Türkler, bizim değerli müttefiklerimiz.”
General Douglas MacArthur:“Türkler, kahramanların kahramanlarıdır.”
2 Aralık 1950 günü bir ABD radyo yorumu:
“Bu karanlık günlerde Türklerin gösterdiği kahramanlık Amerikan milletine yeni umut vermiştir. Onlara cesaret aşılamıştır. Amerikan milleti Türkiye’nin bu hizmetini gerektiği gibi değerlendirmektedir.”
GENELKURMAY, bu kitabı önemsemiş, Türkçeye çevirtmiş ve 1943 yılında yayımlamıştır.
2019
ABD SENATOSU 12.12.2019 GÜNÜ TÜRKLERİ OYBİRLİĞİYLE KATİL İLAN ETMİŞTİR
KUNURİ’Yİ HATIRLAYAN TEK BİR SENATÖR YOKTU 69 YIL SONRA
2024
Biden, 24 Nisan 2024 günü adını koymuştur:
"Bugün Meds Yeghern, ERMENİ SOYKIRIMI, sırasında kaybedilen hayatları anmak için saygı duruşunda bulunuyoruz ve asla unutmama sözümüzü yineliyoruz. Zulüm kampanyası 24 Nisan 1915'te Osmanlı yetkililerinin Konstantinopolis'teki Ermeni aydınlarını ve cemaat liderlerini tutuklamasıyla başladı. Takip eden günlerde, aylarda ve yıllarda 1.5 milyon Ermeni sınırdışı edildi, katledildi ya da ölüme yürütüldü; aileleri sonsuza kadar parçalandı ve nesiller sonsuza kadar değişti."
BU GERÇEKLERİ GÖRÜP HALA DAHA ENERJİMİZİ İÇERDE TÜKETELİM. SEVİNİRLER.
