Abdulayeva, Ukrinform’a yaptığı açıklamada, "Kırım Tatarlarının kültürel mirası hakkında konuşacak olursak, 1944’ten sonra elimizde çok az şey kaldı ancak şu an kalan şeyler de tahrip ediliyor. Daha doğrusu planlı bir şekilde yok ediliyorlar. Kırım Tatarlarının Kırım topraklarındaki tarihi ve genetik hafızasını siliyorlar. Örneğin Hansaray’ı kaybediyoruz. Binanın özgünlüğü bozulduğu için Hansaray artık UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilemez." dedi.
Tarihi Restorasyon İçin Küresel Deneyime İhtiyaç Var
Gülnara Abdulayeva, Kırım’ın işgalden kurtarılmasının ardından, Ukrayna'nın tarihi eserleri yeniden restore etmek için küresel deneyimlerden faydalanması gerektiğini belirtti. Bu konuda Varşova’nın İkinci Dünya Savaşı sonrası tamamen yeniden inşa edilmesini örnek gösteren Abdulayeva, "Aynı şeyin Kırım'da da olacağını düşünüyorum. Orayı restore edeceğiz ama çok büyük çaplı bir yıkımla karşı karşıya kalacağımız gerçeğine hazırlıklı olmalıyız." ifadelerini kullandı.
Kırım Tatar Kültürel Mirasını Sistematik Olarak Yok Ediliyor
Rusya, Kırım'ı işgal ettikten sonra bölgedeki kültürel mirasları sistematik olarak hedef aldı. 2016 yılında başlatılan sözde restorasyon çalışmaları, Kırım Tatarlarının önemli miraslarından biri olan Hansaray'ı büyük ölçüde tahrip etti. Ukrayna bu tahribatı durdurmak için çeşitli diplomatik ve uluslararası girişimlerde bulunsa da, Rusya’nın kültürel varlıkları yok etme politikası devam ediyor.
Tarihçiler ve gözlemciler, Rusya'nın Kırım’daki tarihi Türk izlerini bilinçli bir şekilde silmeye çalıştığını belirtiyor. Daha önce Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov da, Hansaray’ın yok edilmesinde sorumluluğu bulunan kişilerin cezalandırılması gerektiğini vurgulamıştı.
Kültürel Soykırım Devam Ediyor
Rusya’nın Kırım’daki tahribatı sadece Hansaray ile sınırlı değil. Uzmanlar, bölgedeki diğer Türk ve Kırım Tatar yapılarının da benzer şekilde hedef alındığını söylüyor. Kültürel soykırım olarak nitelendirilen bu süreçte, tarihi ve kültürel hafızanın silinmesine yönelik kasıtlı bir politika izlendiği düşünülüyor.
Ukrayna ise, işgal sona erdiğinde bu yapıları yeniden restore etmek için uluslararası iş birliği arayışına girmeyi hedefliyor.
