Dünyaca ünlü kalp cerrahları Ankara’da buluştu! Dünyaca ünlü kalp cerrahları Ankara’da buluştu!

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında yaygınlaşan akran zorbalığını araştırmak ve bu konuda önlemler geliştirmek amacıyla yeni bir alt komisyon kurdu. TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde oluşturulan "Akran Zorbalığının Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonu", bu sosyal sorunun çözümüne yönelik çalışmaları hızlandırmayı hedefliyor.

İEÜ Medical Point Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Aslıhan Eslek, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, akran zorbalığının Meclis gündemine alınmasının büyük bir adım olduğunu belirterek, “Akran zorbalığı, aynı yaş grubundaki bireyler arasında güç dengesizliği bulunan durumlarda, bilinçli olarak tekrarlanan zararlı davranışlar olarak tanımlanabilir. Bu, hem eğitimciler hem de uzmanlar tarafından uzun yıllardır ele alınan çok ciddi bir konu. Meclis’in bu adımı, sorunun çözümüne yönelik önemli bir farkındalık yaratacaktır,” dedi.

Dr. Eslek, ayrıca zorbalığın sadece mağdurlarda değil, bu davranışı sergileyen çocuklarda da ilerleyen yıllarda kalıcı etkiler bıraktığını vurgulayarak, “Bu komisyonun çalışmalarıyla birlikte, eğitim sisteminde daha bilinçli yaklaşımlar ve kapsamlı eğitim programları uygulanmasını umuyorum,” diye ekledi.

" Çocuk farkında bile olmayabilir"

Akran zorbalığının hem maruz kalan hem de uygulayan için etkilerinden söz eden Eslek, “Akran zorbalığında iki tarafı da ele almak gerekiyor. Hem zorbalığa maruz kalanda hem de bunu uygulayanda ilerleyen yıllarda etkilerini görüyoruz. Maruz kalan çocuklar bazı şeyleri yapamayacağına inanıyor, kendini değersiz ve eksik hissedebiliyor. Bu sürekli işlendiği için birey gençliğinde ve yetişkinliğinde buna inanır oluyor. Uygulayan için ise bu davranış normalleştiği için ilerleyen yıllarda da farkında bile olmadan aynı tutumları sergileyebiliyor.” ifadelerini kullandı.

"Ne kadar hızlı müdahale edilirse o kadar iyi

Akran zorbalığıyla mücadele konusunda hem eğitimcilere hem de velilere önemli görevler düştüğüne vurgu yapan Eslek, “Fiziksel, sözel, sosyal akran zorbalıkları oluyor. Son dönemde de bunlara siber zorbalık da eklendi. Hepsinde amaç kişiye bilinçli, tekrarlayıcı zarar vermek. Hem öğrenci düzeyinde hem de veliler üzerinde ayrı ayrı eğitimler vermek gerekiyor. ‘Çocuktur, normaldir’ demek en yapılmaması gereken davranış olarak karşımıza çıkıyor. Davranışlar tekrarladıkça oturur. Özellikle ortaokulla beraber o davranış kalıpları kişilik özelliği şeklinde geleceğe taşınan özellikler oluyor. O yüzden ne kadar hızlı müdahale edilirse o kadar iyi olur. Verilen eğitimlerle de ilk ve ortaöğretim düzeyinde çocuklar ile gençler bu durumu tanırlarsa akran zorbalığına maruz kaldıklarında öğretmenlerine veya ailelerine başvurabilirler. Çocuklarının davranışlarında farklılık gören aileler ise ‘Acaba böyle bir durum mu var?’ düşüncesiyle hareket etmeliler.” diye konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı