Halil Kantarcı, 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye'yi sarsan darbe girişiminde, milli iradeyi korumak için hayatını feda eden kahramanlardan biridir. 36 yaşındaki Kantarcı, Çengelköy'de darbeci askerler tarafından vurularak şehit oldu. 16 yaşındayken, 25 Şubat idamla yargılanan Kantarcı, suçsuzluğu kanıtlanarak beraat etmişti. Ancak 15 Temmuz gecesi sokaklarda gösterdiği cesaret, onun gerçek kahramanlığını ortaya koydu.
ÇENGELKÖY KARAKOLUNDA YAŞANANLAR
15 Temmuz gecesi, Çengelköy Karakolu'nun darbeciler tarafından basıldığını öğrenen Halil Kantarcı, milli iradeyi korumak amacıyla hemen meydanlara koştu. Eşi Ayşe Kantarcı, onun bu tehlikeli eylemine karşı çıkmış, ancak Kantarcı, "Bana bir şey olacaksa evde de olur. Hakkını helal et" diyerek çocuklarına veda etmişti. Kantarcı, darbeci askerler tarafından Çengelköy'de ağır yaralandı ve Ümraniye Atlas Hastanesi'ne kaldırıldı. Ne yazık ki, burada şehit oldu.
Halil Kantarcı'nın geride bıraktığı aile, 9 yaşındaki Ali Cihad, 2.5 yaşındaki Zeynep Serra ve 9 aylık Ömer Tarık'tan oluşuyor. Şehidin cenaze namazı, Fatih Camii'nde kılındı ve ardından Çengelköy Mezarlığı'na defnedildi. Cenaze törenine birçok kişi katıldı ve Kantarcı'nın aziz hatırası onurlandırıldı.
HALİL KANTARCI'NIN MİRASI
Halil Kantarcı, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında sergilediği cesur tutum ve fedakarlığıyla hafızalarda yer edinmiştir. Milli iradeyi koruma uğruna gösterdiği bu kahramanlık, onun adını Türk tarihine altın harflerle yazdırmıştır. Şehidin hayatı ve mücadelesi, demokrasiye olan bağlılığın ve özgürlük mücadelesinin sembolü olarak kabul edilmektedir.
Halil Kantarcı, 15 Temmuz gecesi Türk milletinin direniş ruhunu temsil eden bir kahraman olarak anılmaktadır. Cesareti ve fedakarlığı, Türkiye'nin demokrasi mücadelesinin önemli bir parçası olmuştur. Onun hatırası, milli irade ve özgürlük uğruna verilen mücadelenin önemli bir simgesi olarak yaşatılacaktır.
