Yaşam

4500 yıllık Sümer parfümü yeniden üretildi

Prof. Dr. Yusuf Kılıç ve öğrencisi Meryem Karakurt Göksel, 1929 yılında Mezopotamya’da keşfedilen 4500 yıllık Sümerce bir çivi yazısı tablet üzerinde yaptıkları çalışmalar sonucunda, o dönemin parfüm tarifini yeniden hayata geçirdi. Çeşitli hammaddeleri kullanarak, asırlar önce Mezopotamya’da popüler olan bu parfümü tekrar üreten ikili, buluşlarını "Medeniyetin Güneşi: 4500 Yıllık Kokunun Yeniden Doğuşu" olarak adlandırdı.

Abone Ol

Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Eski Çağ ve Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Kılıç, öğrencisiyle birlikte koku üzerine yazdıkları kitap çalışmaları sırasında Sümerce tabletin içeriğini keşfettiklerini belirtti. Tablet üzerinde 17 farklı parfüm maddesi tarif edilmişti ve bu hammaddelerden yola çıkarak, eski çağlara ait katı bir parfüm elde etmeyi başardılar. Daha sonra bu parfümün sıvı versiyonunu da üreten Kılıç ve ekibi, bu buluşu dünya ile paylaşmayı hedefliyor.

Dünyanın En Eski Parfümü

Prof. Dr. Kılıç, bu parfümün bilinen en eski parfüm olduğuna dikkat çekti. Özellikle Sümer Kraliçesi Puabi ve Sümer halkı tarafından sıklıkla kullanılan bu parfüm, o dönemde güzellik ve ritüel amaçlı kullanılmıştı. Arkeolojik kazılarda kraliçenin mezarında bulunan makyaj malzemeleri ve parfüm şişeleri, bu geleneği kanıtlıyor. Kılıç, bu tarihi değeri sadece kültürel değil, ekonomik olarak da yeniden canlandırmak istediklerini belirtti.

Sümerlilerin Parfüm Kullanım Ritüelleri

Prof. Dr. Yusuf Kılıç, Sümerlilerin 4500 yıl önce bu katı parfümü nasıl kullandıklarını da anlattı. Parfüm, ellerin damarlarına sürülüp ardından kulak altındaki damarlara uygulanıyordu. Bu yöntem, parfümün daha kalıcı olmasını sağlıyor ve kokunun etkisini artırıyordu.

Seri Üretim İçin Destek Bekleniyor

Prof. Dr. Yusuf Kılıç, 4500 yıllık bu parfümün seri üretime geçmesi için gerekli destek arayışında olduklarını söyledi. Katı ve sıvı formda üretilen bu eski çağ parfümü, günümüz dünyasına kazandırılmayı bekliyor. Kılıç, bu desteğin sağlanması durumunda parfümün ticari olarak da üretileceğini belirtti.

Geçmişin Kokuları Günümüze Taşınıyor

Doktora öğrencisi Meryem Karakurt Göksel, çalışmalarında tarih, botanik ve arkeobotanik gibi farklı disiplinlerden faydalandıklarını ve bu parfümü yeniden hayata geçirmenin büyük bir heyecan yarattığını dile getirdi. Göksel, binlerce yıl önceki kokuları bugüne taşımayı amaçladıklarını ve bu süreçte deneysel arkeoloji yöntemlerini kullandıklarını belirtti.

Parfümün İçeriği: Gül, Safran, Misk ve Amber

Göksel, parfümün içeriğinde gül, safran, misk ve amber gibi lüks sayılabilecek kokuların bulunduğunu ifade etti. Bu hammaddeler, antik çağlardan günümüze kadar değişmeden gelen nadir koku bileşenleri arasında yer alıyor.