Prof. Dr. Coşkun, meme kanserinin dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu ve hastalığın gelişiminde pek çok faktörün etkili olabileceğini vurguladı. Meme kanseri ve bağırsak mikrobiyotası arasındaki bağlantıyı araştıran son çalışmalar, bu kanser türünün bağırsak mikrobiyotasının bileşiminden etkilendiğini ortaya koyuyor. Bağırsak mikrobiyotasının, kardiyovasküler hastalıklar, obezite, diyabet ve romatoid artrit gibi birçok hastalığın gelişiminde rol oynadığı biliniyor.

Canan Karatay’dan şok uyarı: Mutfağınızdaki O şey bakteri ve mikrop yuvası Canan Karatay’dan şok uyarı: Mutfağınızdaki O şey bakteri ve mikrop yuvası

Mikrobiyotadaki Dengesizlik ve Sağlık Sorunları

Mikroorganizmaların kanser gelişimine katkıda bulunabileceğini belirten Coşkun, bağırsak mikrobiyotasının yapısındaki değişikliklerin sağlık üzerinde ciddi etkileri olabileceğine dikkat çekti. Sağlıklı bir bağırsak florası, bağışıklık sistemini güçlendirirken, bu floranın bozulması durumunda depresyon, obezite ve bazı nörolojik hastalıklar gibi sorunların ortaya çıkabileceğini ifade etti. Yapılan deneysel çalışmalar, bağırsak florasının kötü bakteriler lehine değişmesinin, meme kanseri olan bireylerde tümörün yayılmasına neden olabileceğini gösteriyor.

Sağlıklı Bağırsak Florasını Koruma Yöntemleri

Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasının korunmasının, bireylerin kontrolü altında olduğunu belirten Coşkun, gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınılması, düzenli ve dengeli beslenme alışkanlıklarının benimsenmesi ve obezitenin önlenmesinin bu sürecin en önemli adımları olduğunu söyledi. Ayrıca, bol sebze ve meyve tüketimi, tam tahıllı gıdaların tercih edilmesi ve gerektiğinde probiyotik desteği alınmasının bağırsak sağlığını korumada etkili olduğunu vurguladı.

Kaynak: İHA