Türkiye’yi yıllar önce derin bir yasa boğan Münevver Karabulut cinayeti, 10 yıl sonra yeniden gündeme geldi. Lise öğrencisi Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürülmüş, cesedi parçalanmış halde İstanbul’da bir çöp konteynerinde bulunmuştu. Cinayetin ardından 197 gün boyunca kaçak durumda olan Cem Garipoğlu, daha sonra teslim olmuş ve cezaevinde intihar ettiği açıklanmıştı. Ancak yıllardır kamuoyunda Garipoğlu’nun gerçekten ölüp ölmediğine dair şüpheler bitmek bilmedi.
Garipoğlu’nun Mezarının Açılması İçin İkinci Başvuru Kabul Edildi
Münevver Karabulut'un ailesi, yıllar boyu Cem Garipoğlu’nun gerçekten intihar edip etmediğiyle ilgili soru işaretleri taşıdı. Garipoğlu’nun kaçtığı veya kaçırıldığına inanan aile, mezarın açılması için ilk başvuruyu savcılığa yapmıştı. Ancak bu başvuru 'kovuşturmaya yer olmadığı' gerekçesiyle reddedilmişti. Karabulut Ailesi'nin pes etmeyerek yaptığı ikinci başvuru ise geçtiğimiz günlerde kabul edildi.
Mezarın Açılma Gerekçesi Ne?
Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması yönünde karar verilmesinde en dikkat çeken gerekçelerden biri, Garipoğlu ailesinin olay sonrasındaki skandal paylaşımları oldu. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Cem Garipoğlu’nun ailesinin, Münevver Karabulut’un öldürüldüğü odadaki kanlı koltuğun üzerinde poz vermesi ve bu fotoğrafları sosyal medyada paylaşmasının mezarın açılması kararını tetiklediğini açıkladı.
Kamuoyunda Tepki Çeken Paylaşımlar
Cem Garipoğlu’nun cinayeti işlediği sırada bulunduğu salondaki koltukların hala kullanılması ve aile bireylerinin bu koltukların üzerinde fotoğraf çekip paylaşması uzun süre eleştirilere neden olmuştu. Polis tarafından olay yerinde yapılan incelemede, koltuk üzerinde tespit edilen kan izlerinin numaralandırıldığı ve detaylı bir şekilde kayda geçirildiği de ortaya çıkmıştı.
Karabulut ailesinin talebi üzerine savcılık tarafından verilen mezarın açılması kararı, cinayetle ilgili yeni soruların ortaya çıkmasına neden oldu.
