Ayşegül Doğan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında son dönemde yaşanan olayları eleştirdi. "Geçmişin karanlık yıllarını hatırlatan günler yaşıyoruz" diyen Doğan, Van'da yaşanan olaylara dikkat çekti. Van'daki DEM Parti il binasının halay çekildiği gerekçesiyle ablukaya alındığını, ev baskınlarının yapıldığını ve birçok parti üyesinin, aralarında İl Eş Başkanları Gülşen Kurt ve Veysi Dilekçi'nin de bulunduğu, gözaltına alındığını belirtti.

Doğan, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Anlaşılan, bazı güç odakları geçmişte olduğu gibi yeniden sahneye çıkmış durumda. Irkçılar iş başında ve mevcut iktidar da geçmişten ders çıkarmıyor. Bu ısrarla sürdürülen politikalar, ülkeyi sadece daha da kaosa sürükler. Kürtlerin kendilerini ifade etme biçimlerine yapılan bu saldırılar kabul edilemez. Bu tabloya sebep olan hükümet, Kürt düşmanlığı yaparak çözüm üretmeye çalışıyor."

"BU, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN BİR PARÇASIDIR"

Ayşegül Doğan, hükümetin Kürtlere yönelik tutumunu eleştirirken, birçok insanın sırf Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çektikleri için tutuklandığını vurguladı. "Irkçılığı normalleştirmek çok tehlikeli bir yol. Kürtçe şarkılar söylemek ve halay çekmek suç olarak nitelendirilemez. Bu, ifade özgürlüğünün bir parçasıdır. AİHM ve AYM kararlarına rağmen bu tür baskılar sürüyor. Hükümet, Kürtlerin kültürüne müdahale ederek ne elde etmeye çalışıyor?" dedi.

Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"31 Mart yerel seçimlerinde Kürtçe şarkılarla kampanya yürütenler şimdi neden bu dili suç unsuru olarak görüyor? Kürtlerin günlük yaşamda kullandığı her şey nasıl suç olarak nitelendiriliyor? Halay videosunda tutuklanma gerekçesi 'Biji Serok Apo' sloganı. AİHM ve Yargıtay bu ifadeyi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiriyor. Kürt halkı bu kışkırtmalara kapılmayacak kadar tecrübeli. DEM Parti olarak bu tür oyunlara prim vermeyiz."

TERÖR PROPAGANDACILARININ SERBEST BIRAKILMASINI İSTEDİ

Ayşegül Doğan, iktidarın Kürtler üzerinden iktidar mücadelesi yürüttüğünü iddia etti. "Bu tür kışkırtmalar toplumsal barışı zedeler. Devlet, vatandaşlarının hakkını ve güvenliğini korumak yerine, ayrıştırıcı politikalar izlememeli. Kürt sorununa gerçekçi çözümler bulmak ve Türkiye'nin demokratikleşme sürecini hızlandırmak öncelikli olmalıdır. Yasaklarla bir yere varılamaz. Geçmişte de bu yöntemler denendi, ancak sonuç alınamadı. Bu yüzden, yalnızca Kürt olmakla suçlanan insanları serbest bırakın" çağrısında bulundu.

"DEMOKRATİK SİYASET HAKKIMIZ..."

Doğan, açıklamasını söyle devam ettirdi:

CHP’de Genel Kurul krizi: Erdoğan'ı ayakta karşılama tartışması partiyi ikiye böldü! CHP’de Genel Kurul krizi: Erdoğan'ı ayakta karşılama tartışması partiyi ikiye böldü!

"Demokratik siyaset hakkımızı kullanmak istiyoruz ama tutuklanıyoruz. Bu şekilde bir halkı yok edemezsiniz. Kürtlerin kültürlerinden vazgeçmesi söz konusu olamaz. Gelin hep birlikte bu halayı büyütelim. Nasıl ki Karadeniz horondan, Ege zeybekten vazgeçmiyorsa, Kürtler de halaylarından vazgeçmez."

"BU UYGULAMAYA KARŞIYIZ"

Doğan, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı'nın, başıboş köpekleri topladığına dair haberlerin doğru olmadığını belirteeek, "Bu yasayı belediyelerimizde uygulamayacağız. Hayvanlar yalnızca tedavi için barınaklara götürülüyor. Katliam yasası olarak adlandırılan bu uygulamaya karşıyız ve mücadelemizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

Son olarak, Ayşegül Doğan, Kürtlere yönelik baskıların sona erdirilmesi çağrısında bulundu:

Halaylarımızdan, şarkılarımızdan, türkülerimizden, sloganlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Hükümeti, bu yanlış politikalardan vazgeçmeye davet ediyoruz. Toplumun huzuru ve barışı için bu hatalardan geri dönülmelidir."
Muhabir: Haber Bülteni