Ankara’da, 42 milyon liralık havuz ihalesi ile ilgili iddialar AK parti ve CHP arasında sert tartışmalara neden oldu.

İddiaların hedefindeki Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Sözcüsü Gül Eda Hür, iddialarla ilgili www.haymanagazetesi.org’a özel açıklamalarda bulundu.

Kendisinin sistematik olarak hedef yapıldığını belirten Hür, belirli aralıklarla sosyal medya üzerinden kendisi ile ilgili doğru olmayan paylaşımların yapıldığını söyledi. Hür “bir Cumhuriyet kadını olarak bu tarz ahlak dışı yöntemlere asla boyun eğmeyeceğim. Hukuki anlamda haklarımı sonuna kadar savunacağım. Bu iftiraların kaynaklarına ulaşana kadar mücadelemi sürdüreceğim” dedi.

BELEDİYE MECLİSİ’NDE SERT TARTIŞMALAR

Bu arada 42 milyon TL’lik havuz ihalesi iddiaları Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi gündemine de geldi. AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Yalçın’a sert ifadelerle cevap veren Gül Eda Hür, iddia sahiplerinin trollük yerine savcılığa suç duyurusunda bulunmaları gerektiğini belirterek “hakkımdaki iddiaların ispat edilmesi durumunda istifa edeceğim” resti çekti.

AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Yalçın’ın, Hür'ün yönetici olduğu şirketin Ankara Büyükşehir Belediyesinden 4 adet toplamda 42 milyon TL’nin Mansur Yavaş'ın tabiriyle adrese teslim, usulle istisna kapsamında iş aldığını dile getirmesi meclisi gerdi.

ŞİRKETTE SİGORTALI ÇALIŞIYOR

Gül Eda Hür,  Yalçın'ın ardından çıktığı meclis kürsüsünden hakkında çıkan iddialara cevap verdi. Gül’ün açıklamalarındaki satır başları şöyle:

İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerini kışlaya çevirdi İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerini kışlaya çevirdi

Bahsi geçen firma yaklaşık 35 yıldır Ankara'da faaliyet gösteren, Geosentetik yalıtım ve sızdırmazlık malzemeleri üreten, uygulamasını da yapan üretici bir fabrikadır. Yüzlerce kişiye istihdam sağlayan, kırkı aşan ülkeye ihracat yapan, hem Ankara hem de Türkiye ekonomisine büyük katkı sunan alanındaki en büyük üretici ve Türkiye'deki ilk ve tek akretide laboratuarına sahip tescilli firmadır.

Sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde bu işi yapmaktadır. Vergisini ödeyen, şeffaf bir şekilde yönetilen, bağımsız denetçiler tarafından denetlenen, sanayiye büyük katkı sunan bir şirkettir. Sadece belediyeler değil, devletin tüm kamu ve kuruluşlarına iş yapan alanındaki en büyük firmadır.

Herhangi bir siyasi görev ve meclis üyeliği sıfatına sahip olmadan 2016 yılından itibaren bahsi geçen şirket bünyesinde kimya mühendisi, üretim mühendisi sıfatıyla çalışmaktayım. Şirketin hiçbir yetkili organında Ailemin ya da şahsımın hiçbir ortaklığı bulunmayan, yalnızca sigortalı olarak aylık ücret karşılığında iş sözleşmesiyle çalıştığım, ben daha dünyaya gelmeden önce kurulan bir şirkette namusumla ve şerefimle çalışarak hayatımı idame ettirmekteyim.

ŞİRKET GEÇMİŞ DÖNEMDE DE İHALE ALMIŞ

Bir insan bir şirkette çalışıyor diye şirketin aldığı tüm ihalelerden nasıl sorumlu tutulabilir? Siz biraz önce bir yazı gösterdiniz CHP grup sözcüsüne ihale verildi diye. Bu yalan değil mi? Benim şirketim mi var? Bunu ispatlayın Nihat Bey. Benim şirketim varsa ben bu görevimden istifa etmeye hazırım. Kaldı ki bahsi geçen şirket ben Belediye meclis üyesi değilken de hem belediyelerin hem de tüm kamu kurumlarının alanında açtığı ihalelere giriyor ve bu işi yapıyor. Sadece bu yıllarda değil, sizin döneminizde de bu belediyeden iş alan bir firma.

Şirket tüm kamu kurum ve kuruluşlarından ve AK Parti'li belediyelerin de işine girip iş alıyor. O zaman AK Parti'li  belediyelerde bir firma iş alırken AK Parti  meclis üyeleri mi yardım ediyor? Sizlerin yönettiği kamu kurumlarından alınan işlerde sizlerin atadığı bürokratlar mı bir firma iş alırken yardım ediyor? Bu nasıl bir tutumdur?

Bu tamamen kişi kendinden bilir işi zihniyetidir. Sözü edilen ihalelerin hiçbirinde tek kuruşluk kamu zararının olmadığı, bu ihalelerin tümünü Sayıştay başta olmak üzere mali ve idari denetime tabi olduğu bahsi geçen ihalelerde ilgili denetim yapıldıktan sonra hiçbir usulsüzlük tespit edilmediği bunun da ötesinde ihalelerde bir hukuka aykırılık iddiası varsa savcılıklarda suç duyurusunda bulunabileceği açıktır.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Bir hukuksuzluk var ise dedikoduyla değil savcılığa suç duyurusunda bulunmalısınız. Sizler şu an devlet yöneten partinin meclis üyesisiniz. Anayasaya ve hukuka bağlı hareket etmek zorundasınız. Kamuoyunu yanıltan algı siyaseti yapmak iktidar partisinin meclis üyesine yakışmaz.

Hiçbir usulsüzlük, hukuksuzluk, mali leke bulmanın olanaklı olmadığı kamu çalışmaların hakkında ve kendi ayakları üzerinde duran ve bunun için emeğiyle çalışmak zorunda olan sınav soruları çalınarak mühendis olmayan Mülakatlarda cemaat ve tarikat eş dost torpilleriyle işe yerleşmeyen, cumhuriyetçi bir kadın olarak şahsımla ilgili yapılan mesnetsiz isnatların iftira suçunu oluşturduğunu ve gerekli tüm hukuki süreçleri başlattığımı ve suç duyurusunda bulunduğumu buradan ifade etmek isterim.

VEREMEYECEĞİM HESABIM YOK

Maaşından başka geliri olmayan benim tüm yaşamım şeffaftır. Veremeyeceğim hesabım yoktur. Kendinizle sakın karıştırmayın bizi. Konuyu önce Allah'a sonra ahlakınıza ve vicdanınıza bırakıyorum. Bizlerin siyaset yapma biçimini kendileriyle karıştıranlar geçmiş dönemde Ankaralıların parasını çarçur eden projelere ses çıkarmak bir yana ellerini kaldırıp bu solanlarda onay verdiler. Hatırlatmak istiyorum. Güneş balçıkla sıvanmaz arkadaşlar. Zaten Çankayalılar ve Ankaralılar verdikleri oylarla sizlerin çamur, iftira, karalama politikanızı yerle bir etmiştir.

Çankaya'da grubunuzu kaybettiniz. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde azınlığa düştünüz. Ama hala kötü politikalarla, iftira ve algı siyasetiyle devam edebileceğinizi sanıyorsunuz. Unuttuğunuz bir şey var arkadaşlar. Bizlerin olduğu yerde karanlık olmaz. Bizlerin olduğu yerde rant olmaz. Bizlerin olduğu yerde yolsuzluk olmaz. Biz şeffaf ve sosyal belediyeciliğin dersini veririz. Bunun en büyük örneği de öğretmeni de Mansur Yavaş'tır.

Biz emeğimizle ve alın terimizle varız. Elinizden geleni ardına koymayın. Sosyal medyadaki trollerinizi daha fazla üzerimize salsanız ne yazar? Tekrar söylüyorum. Bizim abdestimizden şüphemiz yok. Dürüst olan, haysiyetli olan dedikodu yapmaz. Bir bildiği varsa savcılığa gider verir.”

Muhabir: Onur Dedeoğlu