Yazıda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na atıfta bulunularak, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin devlet gözetim ve denetimi altında yürütülmesi gerektiği hatırlatıldı. Resmi, özel ya da gönüllü her türlü kuruluşun eğitim faaliyetlerinin MEB'in denetimine tabi olduğu belirtildi. 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nda yer alan düzenlemelere de vurgu yapılarak, kursların faaliyetlerini bu yasal çerçeveye uygun olarak yürütmeleri gerektiği ifade edildi.
Ayrıca, kursların “özel öğretim kursu” ve “sosyal etkinlik ve gelişim merkezi” gibi farklı türlerde faaliyet gösterebileceği, ancak bu türlerin yalnızca gerekli izinler doğrultusunda hizmet vermesi gerektiği belirtildi. MEB, söz konusu kurumların kayıtlarını da bu yasal düzenlemelere uygun şekilde yapmaları konusunda uyarıda bulundu. Kanuna aykırı hareket eden ve kurum açma iznini amacı dışında kullanan kursların, iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edileceği vurgulandı.
Valiliklere gönderilen yazıda, "özel öğretim kursları", "sosyal etkinlik ve gelişim merkezleri" ile "çeşitli kurslar" kapsamında faaliyet gösteren kişisel gelişim kurslarının sıkı bir denetime tabi tutulması istendi. Bu çerçevede, denetimlerin hassasiyetle yapılması ve belirlenen kriterlere uymayan kurumların faaliyetlerine son verilmesi gerektiği ifade edildi. MEB, kursların iki yıl içinde faaliyete başlamadığı veya belirtilen süre zarfında izinsiz ara verdiği durumlarda kurum açma izni ve ruhsatların iptal edileceğini de hatırlattı.
