Dursun ERKILIÇ
Siyaset sahnesinde büyük bir hareketlilik var. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener arasındaki olduğu gibi sürpriz görüşmeler; CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş arasında olduğu gibi ‘beklenmedik’ buluşmalar ve daha neler neler yaşanıyor…
YEREL SEÇİMLERDEN BU YANA…
31 Mart Yerel Seçimlerinde belediye başkanlığı sayısını 409’a ardından bazı yerlerde yenilenen seçimlerle 411’e çıkaran CHP, büyük bir başarı elde edince doğal olarak tüm gözler (o zaman) kimilerince ‘emanetçi’ olarak görülen Genel Başkan Özgür Özel’e çevrilmişti.
Yerel Seçim sonrası yaptığı ilk açıklamada, “Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum” dedi.
Seçimin sıcaklığıyla bu açıklamanın üzerinde fazla durulmadı ama açıklamanın o bölümünü bugün bir kez daha okuyunca anlaşılıyor ki, Özgür Özel, meslektaşımız İsmail Saymaz’a konuşurken bugünlere de gönderme yapmış. Seçimin hemen ardından demişti ki:
- Erken seçim olacaksa buna yine halk karar verecek. Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum. 10 ay önce altı parti yüzde 25 oy aldık. 'Tek başına yüzde 38 benim oyum' dersek bu kibir olur. Türkiye ittifakının oyu içinde AK Partilisi de var, MHP’lisi de var, DEM’lisi de var. Seçimi kazandıktan sonra 'Bu güvensizlik oyudur, erken seçime gir' dersem bana itimat eden AK Partili ve MHP’lilere haksızlık yapmış olurum…
SİYASETTE NORMALLEŞME, YUMUŞAMA
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu sözlerini sonraki açıklamalarında da Cumhur İttifakı üyelerinin adını ayıklayarak sıkça tekrarladı. Özellikle CHP’ye yakın gazete ve televizyonlarda uzun uzun değerlendirmelerde bulunurken “Erken seçim talebimiz yok” ifadesini de dile getirdi.
Bu konu doğal olarak başta Fatih Portakal, İsmail Saymaz, İsmail Küçükkaya gibi gazeteciler ve pek çok meslektaşımızın kalemine, kelamına dolandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘normalleşme’ olarak adlandırdığı ancak birilerince ‘yumuşama’ olarak nitelenen Erdoğan-Özel görüşmelerine ‘farklı gözle’ bakanlar, yapılan açıklamaları son dönemde daha farklı görmeye, anlamaya, anlatmaya başladı.
AÇIKLAMALARA FARKLI YAKLAŞIMLAR
Örneğin, Özgür Özel’in açıklamaları son dönemde şu başlıklarla aktarıldı kamuoyuna:
- Özgür Özel: Böyle giderse erken seçimi millet ister…
- Özgür Özel Erken Seçim Çağrısı Mı Yaptı?
- Özgür Özel: Çözüm erken seçim, reçete parlamenter sistem...
- Özgür Özel’den ‘erken seçim’ çıkışı…
Seçimin ertesinde ve sonrasında sıkça “Erken seçim çağrısı yapmıyorum” diyen CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘erken seçim’ vurgulu cümleleri, “Birileri Özel’e erken seçim baskısı mı yapıyor” sorusunu getirdi.
YENİ BİR SİYASAL SÜREÇ Mİ BAŞLAR?
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile önce 23 Nisan Resepsiyonu için gittiği TBMM’de ardından randevulu şekilde AK Parti Genel Merkezinde ziyaret ederek görüşmüş ve ‘normalleşme’ vurgusu yapmıştı. 11 Haziran Salı günü Erdoğan’ı CHP Genel Merkezi’nde ağırlayacak olan Özel, ‘normalleşme’ yönünde mi yoksa ‘erken seçim’ vurgulu değerlendirmelerde mi bulunacak merak konusu oldu.
Bu meraka kapılanlar, CHP Genel Başkanı Özel’in “Ben, ana muhalefet lideri olarak seçimde verdiğim söze bağlıyım ve bir erken seçim çağrım yok. 31 Mart seçimlerinin sonucunu böyle okumuyorum. Ama yarın hala yanlışlar yapılır ve millet erken seçim talep ederse ben erken seçimi en çok isteyecek kişiyim.” sözlerine dikkat çekiyor.
Salı günkü görüşmenin ardından farklı bir siyasi süreç başlayabilir…
