Ankara'nın tanınmış mali müşavirlerinden ve aynı zamanda Sosyal güvenlik ve finans uzmanı olan Mahir Nazlıer enflasyon muhasebesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Enflasyon muhasebesinin büyük sermayedarlara altın tepsi, küçük sermayedarlara çıkmaz sokak olduğunu belirten Nazlıer’in değerlendirmeleri şöyle:

Perakende zinciri 3 bin işçiyi çıkardı Perakende zinciri 3 bin işçiyi çıkardı

Ekonomik dengeler bir kez daha değişiyor ve bu kez sahne, sermayesi ve öz kaynakları güçlü olanlar ile zayıf olanlar arasındaki mücadelenin olduğu bir arena haline geldi. Kimin kazanıp kimin kaybedeceği, sermaye artırımları ve enflasyon muhasebesiyle şekillenen bu yeni ekonomik düzenle doğrudan bağlantılı hale gelmiş durumda.

Sermayedarlar, devasa artışlarla sermayelerini büyütme yarışına girerken, orta ölçekli işletmelerin bu artışların gerçeği yansıtıp yansıtmadığını sorgulaması kaçınılmaz hale geldi. Günümüzdeki sermaye artırımları, ne yazık ki kağıt üzerinde ve bankaya yatır çek şeklinde gerçeklikle örtüşmeyen bir yapıya bürünmüş durumda. Kuruluş sermayeleri ne kadar anlamsız ve gerçek dışıysa, bugün yapılan sermaye artırımları da gerçeği o kadar yansıtıyor. Artırılan sermaye oranında enflasyon muhasebesi aracılığıyla vergiden düşülmesi ise bu oyunun bir parçası haline gelmiş durumda.

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELER ZORDA

Yakın zamanda yayınlanan bir tebliğin, küçük ve orta boy işletmeleri zor durumda bıraktığını belirten Nazlıer, " 2023 yılı sonu itibarıyla 50 milyon lira ve üzeri brüt satış geliri olan şirketler için Geçici Vergi Dönemlerinde enflasyon muhasebesi uygulamasının devam edeceği açıklandı. Ancak, 50 milyon altı cirosu olan firmalar için bu uygulama kaldırıldı. Bu hamle, büyük sermayedarlar için altın tepside sunulmuş bir fırsat anlamına gelirken, küçük işletmeler içinse büyük bir çıkmaza işaret ediyor. Sermaye artırımı yaparak enflasyon karını önleme ve vergi avantajı sağlama imkânı büyüklerin elinde güçlenirken, sermayesi zayıf olanlar ve danışman desteğinden yoksun şirketler bu karmaşık oyunun kurbanı olma riskiyle karşı karşıya" dedi.

DEVLETİN DURDUĞU YER BELLİ DEĞİL

Yaşanan sorun ya da belirsizlikler de Devletin tavrının önemli olduğunu vurgulayan Nazlıer konuyla ilgili şöyle konuştu:

Görünürdeki sermayelerin yaratıldığı bu ekonomik ortamda, gerçekçi olmak her geçen gün zorlaşıyor. Sermaye sahipleri ile idare arasında süregelen bu mücadelede kimin galip geleceği büyük bir soru işareti olarak kalmaya devam ediyor. Sermaye artırımlarının ve geçmiş yıl kar/zararlarının görünürde olduğu bu dönemde, sermayesi ve öz kaynakları zayıf olanların kayıpları kaçınılmaz görünüyor. Enflasyon muhasebesi bir yandan büyük şirketlere avantaj sağlarken, diğer yandan zayıf kalanları ezip geçiyor.

Peki, bu durumda vergi idaresi nerede? Güçlülerin lehine mi hareket ediyor, yoksa zayıfları korumak için mi devreye girecek? Bu sorunun cevabı hâlâ belirsiz. Ancak kesin olan bir şey var: Bu mücadelenin sonucunda vergi gelirleri ve toplumsal saygı ciddi bir şekilde zedelenebilir. Ekonomik düzenin bu kritik noktasında, kazananın kim olacağını hep birlikte izleyip göreceğiz.

Muhabir: Onur Dedeoğlu