Ankara Barosu, Ümraniye'de şehit edilen Polis Memuru Şeyda Yılmaz hakkında yaptığı açıklamada, Yılmaz’ın 26 suç kaydı bulunan bir kişi tarafından öldürülmesinin getirdiği acının derin bir üzüntüyle hissedildiğini dile getirdi. Bu olay, kamuoyunda cezasızlık ve güvenlik sorunlarına ilişkin tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Açıklamada, "Bilinmelidir ki, onca suç kaydı bulunan birinin sokaklarda dolaşabilmesinin sebebi, keyfi infaz uygulamaları ve cezasızlık politikasıdır," ifadeleri kullanıldı. Baro, bu durumun, toplumda adalet duygusunu zedeleyerek, güvenliğin sağlanmasında ciddi sorunlar yarattığını belirtti. Suçlu bireylerin, geçmişteki suç kayıtlarına rağmen serbest kalmalarının, kamu güvenliği üzerinde olumsuz etkiler yarattığı vurgulandı.
Ankara Barosu, yaşanan acıyı içtenlikle hissetmekle beraber, şüphelinin işkenceye veya kötü muameleye maruz kalmasının kabul edilemeyeceğini belirtti. "Yaşanan olaylar ne olursa olsun, adil yargılanma hakkı her birey için evrensel bir haktır," diyen Baro, bağımsız yargı makamlarının bu tür durumlarda devreye girmesi gerektiğini ifade etti. Kamuoyuna yönelik yapılan açıklamalarda, işkence ve kötü muameleye asla tolerans gösterilemeyeceği ifade edildi.
Baro, şüpheli hakkında derhal etkili bir soruşturma yürütülmesi gerektiğini vurguladı. "Yargının bağımsızlığı ve adil yargılama, toplumun adalete olan güvenini artırmak için elzemdir," şeklinde bir mesaj verildi. Bu süreçte, her bireyin yasal haklarının korunmasının önemi de üzerinde duruldu.
Açıklamanın sonunda, Ankara Barosu, şehit Polis Memuru Şeyda Yılmaz’ın ailesine başsağlığı dileyerek, tüm millete bu acı olayda sabır temennisinde bulundu. Baro, hukukun üstünlüğü ve adaletin sağlanması adına gerekli adımların atılması gerektiğinin altını çizdi. Bu tür olayların önlenmesi ve toplumda güvenliğin tesis edilmesi için herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
