Anadolu Yayıncılar Federasyonu tarafından organize edilen “8. Anadolu Medya Ödülleri” programı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlendi.
Ödül töreninin açılışında konuşan Anadolu Yayıncılar Federasyonu Başkanı Sinan Burhan, yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın desteğiyle Türkiye Basın Konfederasyonu’nun kurulması için çalışmalara başladıklarını belirterek, “Uluslararası düzeyde büyük bir sivil toplum örgütü olma yolunda inşallah ilerleyeceğiz.” dedi.
Çizgisi ve duruşu olan bir sivil toplum kuruluşu olduklarına vurgu yapan Burhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
HALKA VE DEĞERLERİNE TEPEDEN BAKAN MEDYA ORGANİZASYONLARI VAR
“Yerel medyanın ve ulusal medyanın sorunlarının çözümü için uğraşı verirken ülkemizi ilgilendiren konuları da yakından takip ediyoruz. Biz tarafız, cumhuriyetten yana, bayraktan yana, demokrasiden yana tarafız. Tarafsızız diyerek PKK haber sitelerine ödül verenler gibi değiliz. Biz tarafsız gazeteciyiz diyerek bu ülkenin dinine ve bayrağına hakaret edenlerden değiliz. Bazı basın mensupları bizi eleştiriyor. Her türlü eleştiriye saygımız var. Ancak bir soru sormak istiyorum, diğer medya sivil toplum örgütleri bu güne kadar Kanal 7 ya da Sabah Gazetesi ya da Bengitürk ya da Kanal 24 ya da Yenişafak bu medya kuruluşlarına hiç ödül verdi mi diğer medya organizasyonları? Hayır vermedi. Ama onlar objektif oluyor biz yandaş oluyoruz. İkide bir havuz medyası kavramı kullanılıyor. Bugüne kadar tekelleşen kartelleşen bir medya yapısı vardı. Halka ve değerlerine tepeden bakan onlardır. Ne zaman ki tırnak içinde havuz medyası dedikleri milli ve yerli medya ortaya çıktı işte o zaman medya gerçek anlamda çok sesli hale geldi. Biz bu ülkeye hizmet eden sağ ya da sol hiç fark etmez yerli ve milli olan, hak eden herkese ödül veriyoruz. Bugüne kadar hizmet etmiş değerleri de unutmadık. Bizler vefalı insanlarız. Bizler katkı verenleri unutmayız.”
YABANCI MEDYA KURULUŞLARI KÜLTÜREL EROZYONU DESTEKLİYOR
AYD Genel Başkanı Sinan Burhan, ülkemizdeki medya oluşumuna ilişkin olarak bilgi verirken de şunları söyledi:
“Son yıllarda ülkemizde yayın yapan yabancı medya kuruluşlarının amacı sadece medyada çoğulculuğu sağlamak değildir. Elbette çok sesli medya olmalıdır. Ancak bu yabancı medya kuruluşlarının bir amacı da ülkemizde kaos oluşturmaktır. Ayrıca kültürel erozyonu destekleyen bir strateji izliyorlar. Sadece öteki dediğimiz medyayı eleştirmek ya da uluslararası medyayı eleştirmek doğru değil. Bazı ulusal kanallardaki kadın ve aile programları da tam bir felaket. Bu programları izleyenler aileden soğuyorlar. Bu çarpık ilişkileri göz önüne sermenin kime ne faydası var. Bu yayınlar konusunda da gerekli düzenlemenin yapılmasını arzu ediyoruz. Anadolu medyası demek cumhuriyet demektir, demokrasi demektir, ezan ve bayrak demektir.
GAZETECİLERE YEŞİL PASAPORT VERİLMELİ
Gazetecilere yeşil pasaport verilmesi gerektiğini ifade eden Burhan sözlerini şöyle tamamladı:
“Öncelikle gazeteci arkadaşların çok yoğun bir yeşil pasaport talebi var. Bu arkadaşlarımız savaşta, depremde, afette görev yapıyorlar. Dolayısıyla da acilen böyle bir ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar. İnşallah bu konuda bir müjde bekliyoruz.
Yine ulusal televizyon kanallarıyla yerel televizyon kanalları aynı uydu ücreti ödüyorlar. Bu konuda da bir eşitsizlik var. Yerel medyaya bir pozitif ayrımcılık yapılırsa memnuniyet duyarız.
Yine bakanlıkların yaptıkları kamu spotları var. Kamu spotları da yerel televizyonlarda ücretli bir biçimde yayınlanırsa Anadolu kanallarına destek olacaktır.
Özel sektörde çalışan medya emekçilerinin özlük haklarında sorunlar var. Kameramandır, muhabirdir, editördür. Kamudakilerin şartları görece daha iyi ama özel sektördeki görev yapan dostlarımızın da sorunlarını dile getiriyoruz. Medya patronlarından destek ve ilgi bekliyoruz.”
