Erdoğan, konuşmasında, "Gazze'deki hastaneler, ibadethaneler ve okullar artık ayakta değil. Bugün sadece kadınlar, çocuklar, bebekler ve masum siviller değil; aynı zamanda insanlığa hizmet etmesi beklenen kurumlar ve uluslararası sistem de büyük yaralar aldı," ifadelerini kullandı. Katliamın sadece Filistin ve Gazze ile sınırlı kalmadığını, Lübnan gibi komşu ülkelerde de acıların sürdüğüne dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı, "Tam 1 yıldır dünyanın gözü önünde, canlı yayında katledilenler aslında tüm insanlıktır; insanlığın geleceğe dair tüm umutlarıdır," dedi. Hüzünle anılan bu dönemde, eşlerini, çocuklarını ve ailelerini kaybeden Gazzeli, Filistinli ve Lübnanlı kardeşlere en derin taziyelerini iletti.
Erdoğan, İsrail hükümetinin uzun yıllardır süren soykırım, işgal ve istila politikalarının artık bir son bulması gerektiğini belirtti. "Unutulmamalıdır ki, İsrail'in bir yıldır uyguladığı ve halen devam eden bu soykırımın bedelini er ya da geç ödeyecektir," ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı, tarihteki benzer olaylara da atıfta bulunarak, "Hitler nasıl insanlığın ortak ittifakıyla durdurulduysa, Netanyahu ve cinayet şebekesi de aynı şekilde durdurulacaktır," dedi. Bu tür olayların hesabının sorulmadığı bir dünyada huzurun sağlanamayacağını vurguladı.
Türkiye'nin, bedeli her ne olursa olsun İsrail hükümetinin karşısında durmaya devam edeceğini belirten Erdoğan, "Dünyayı bu onurlu duruşa çağırmaya da devam edeceğiz," dedi. Konuşmasının sonunda, Gazze soykırımının bir an önce sona ermesi için uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğinin altını çizdi.
Erdoğan'ın bu konuşması, dünya genelinde büyük yankı uyandırdı ve Filistin meselesinin yeniden gündeme gelmesine neden oldu.
