Elazığ’ın Pelte köyünde yaşayan Songül Apaydın ve görümcesi Zuhal Gölbaşı, tıbbi aromatik bitkiler eğitiminden aldıkları ilhamla başlattıkları lavanta üretiminde üçüncü hasadı gerçekleştirdi. Üç yıl önce, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından verilen eğitimlere katılan ve babalarının da desteğiyle 12 dönüm araziye lavanta eken Apaydın ve Gölbaşı, şimdi bu çabalarının meyvelerini topluyor.
Tarım ve Aromaterapi Bir Arada
Songül Apaydın, lavanta üretimine başlamalarının eğitimle birlikte geliştiğini belirterek, “Bu işe başlama fikri, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün başlatmış olduğu kurslara gitmemiz ile başladı. Oradaki eğitimlerden sonra lavanta da bize çok cazip geldi. Toprağı seviyorum ve bizim için işten çok terapi gibi. Görümcemle bu işe girdik, ekim yaptık ve şimdi hasat zamanı. Buradan lavantaların yağlarını çıkaracağız,” dedi.
Üçüncü Hasat ve Elde Edilen Başarı
Apaydın, üçüncü hasat döneminde olduklarını ve ilk lavanta ekimlerini iki sene önce yaptıklarını ifade ederek, “İki sene önce aralık ayında dikim yaptık. Hasadımız temmuz ortası gibi oluyor. Bu sene sıcaklıklar yüksek olduğu için hasat dönemi erkene alındı. İklim koşulları bizi biraz etkiliyor. 12 dönümlük bir arazi üzerine ektik. Haziran başında çiçeklenmeye başlayan bitkilerimizi şimdi hasat ediyoruz,” şeklinde konuştu.
Örnek Bir İşbirliği: Gelin ve Görümce Dayanışması
Songül Apaydın, genelde gelin ve görümcelerin anlaşamadığına dair yaygın inanışın aksine, kendilerinin çok iyi anlaştığını belirtti. “Genelde gelin görümce hep anlaşamaz, sürtüşürler ama çok şükür biz öyle değiliz. Ele ele verdik, işi yapıyoruz ve çok iyi anlaşıyoruz. İnşallah anlaşamayanlara örnek oluruz. Ayrıca çiçek toplamak incelik isteyen bir iş, bu yüzden çoğunlukla kadın işçilerle çalışıyoruz,” dedi.
Bu başarı hikayesi, Pelte köyünde lavanta üretiminin nasıl hem ekonomik hem de sosyal anlamda değer yarattığını gözler önüne seriyor. Apaydın ve Gölbaşı, lavanta işleyerek daha büyük kazançlar elde etmeyi ve köylerine katma değer sağlamayı hedefliyor.
