Kayseri’de yüzey araştırmaları yapmak için bulunan Prof. Dr. Demirsoy, bölgenin gelecekte su ve enerji kriziyle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti. Küresel ısınmanın hızla etkisini artırdığına işaret eden bilim insanı, "Özellikle su ve yer altı kaynakları konusunda sıkıntılar yaşanacak. Bu sorun, sadece Türkiye'nin çözebileceği bir mesele değil, dünya çapında alınacak önlemlerle aşılabilir" dedi.

TEKNOFEST heyecanı başladı TEKNOFEST heyecanı başladı

Demirsoy, Türkiye'nin küresel ısınmadan sorumlu ülkeler arasında küçük bir paya sahip olduğunu, ancak büyük ekonomilerin sorumluluğunun daha fazla olduğunu vurguladı. "Türkiye, küresel ısınmanın %1-2'sinden sorumluyken, ABD bu sorunun %40'ından sorumlu. Atmosfere verilen karbondioksit miktarı artmaya devam ediyor. Tüm canlıların sağlıklı yaşaması için atmosferde olması gereken karbondioksit miktarı 340 parçacık olmalı, fakat şu an bu oran 415'e çıkmış durumda" şeklinde konuştu.

2035 Sonrası Tehlike Büyüyor

Prof. Dr. Demirsoy, 2035 yılından itibaren daha ciddi sorunların ortaya çıkacağına dikkat çekti. Sıcaklıkların artmasıyla birlikte Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülkenin ağır sorunlarla yüzleşeceğini belirtti. "2035 sonrası, dünyanın ortalama sıcaklıkları kara ve denizlerde yükseldiği için su ve enerji krizleri kaçınılmaz hale gelecek" dedi.

Bu süreçte yerel yönetimlerin ve belediyelerin su yönetimine öncelik vermesi gerektiğini ifade eden Demirsoy, "Artık su kaynakları aramaktan ziyade, mevcut kaynakların en tasarruflu şekilde nasıl kullanılacağına odaklanmamız gerekiyor" uyarısında bulundu.

Göç Krizine Hazır Olunmalı

Prof. Dr. Demirsoy, 2035 sonrasında yalnızca su ve enerji sorunlarıyla değil, büyük göç dalgalarıyla da karşı karşıya kalınacağını söyledi. Hindistan'dan 1,5 milyar insanın göç etmek zorunda kalabileceğini belirten Demirsoy, "Bu normal bir durum değil. Bunu yaşamadan önce önlemlerimizi almalıyız. Aksi takdirde dünya ciddi bir göç kriziyle de karşı karşıya kalabilir" şeklinde uyardı.

Orman Yangınları Kaçınılmaz Oluyor

Son yıllarda artan orman yangınlarına da değinen Prof. Dr. Demirsoy, küresel ısınmanın bu yangınların artışında büyük rol oynadığını vurguladı. "Sıcaklık 1,5 derece arttığında havadaki nem artıyor, yer altı suları ise azalıyor. Bu da bazı bölgelerde sel felaketlerine, diğer bölgelerde ise aşırı sıcaklıklara yol açıyor. Orman yangınları da bu koşullar altında kaçınılmaz hale geliyor" dedi.

Yangınlarla mücadelede daha fazla önlem alınması gerektiğini belirten Demirsoy, orman içlerine su havuzları yapılması ve yangın anında hızlı müdahale için sensörler yerleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Kaynak: İHA