Türkiye'nin ünlü restoran zincirlerinden Köfteci Yusuf, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerde ürünlerinde domuz eti tespit edildiğini açıkladı. Bakanlığın taklit ve tağşiş listesine dahil ettiği markalar arasında Köfteci Yusuf'un da bulunması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Denetimlerin ardından yapılan açıklamada, yüzlerce şubesi bulunan Köfteci Yusuf'un Bursa şubesindeki ürünlerde domuz eti bulunduğu belirtildi. Bu durum, restoran zincirinin itibarını zedeleyen bir skandal olarak değerlendirildi.

Ayrıca, 3 yıl önce "Köfteci Yusuf’a çökme" davasında organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in adı da geçmişti. Ancak Peker, o dönemdeki iddiaları yalanlamıştı. Domuz eti skandalı sonrasında gündeme gelen çökme olayıyla ilgili olarak Peker’in avukatı Ersan Barkın, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Barkın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Özgür Demirtaş'tan Köfteci Yusuf açıklaması: Bu işin altında mafyavari gruplar çıkabilir mi? Özgür Demirtaş'tan Köfteci Yusuf açıklaması: Bu işin altında mafyavari gruplar çıkabilir mi?

"Müvekkilim Sayın Reis Sedat Peker, Köfteci Yusuf’un şubelerinde domuz eti satıldığı ile ilgili haberlere isminin karıştırılmasından son derece rahatsız olmuştur. Köfteci Yusuf restoranlarının sahibi Yusuf Akkaş, dönemin muktedir yöneticilerine şirin görünmek için, iddianamede açıkça olayla ilgisiz olduğu saptanmış olan müvekkil hakkında, bir senedir devam etmekte olan Bursa 5.ACM’deki dosyaya verdiği dilekçeyle, şikayetçi olduğunu söyleyip, kendisinin sanık haline getirilmesine hatta hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarılmasına neden olmuştur. Bu son derece adaletsiz, hakkaniyete aykırı bir davranıştır. Buna karşın, müvekkilin domuz eti ile ilgili yorumu ise şöyledir: Devletin bir insanı uyuşturucu ticareti ile suçlaması halinde, satıldığı iddia edilen uyuşturucuyu ortaya çıkarması nasıl bir zorunluluksa, ürünlere domuz eti karıştırıldığı iddiasında da, domuz etlerini delilleri ile kanıtlaması zorunludur. Türkiye’yi temsil eden bir marka haline gelmiş, ayrıca 12.000 kişiyi istihdam eden bir işyeriyle ilgili bu tip suçlamalar yapılırken, daha hassas, daha adil davranılmalı ve toplumda şüpheye yer bırakmayacak şekilde tahkikat yapılmalıdır. Müvekkilin, muktedirlere yaranmak için kendisine haksızlık yapan kişi hakkında düşüncesi dahi bu şekildedir. Aslında konunun özeti, herkes, kendisine yaraşır biçimde davranmaktadır."

Kaynak: Haber Merkezi