Marmara Denizi komaya girdi! Oksijen giderek azalıyor

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün "Bilim 2" gemisiyle gerçekleştirdiği ve 8 bilim insanının katılımıyla 4 gün süren 2024 Marmara Denizi seferinin ilk bölümü tamamlandı. Bu seferde Marmara Denizi'nin oşinografik durumu detaylı olarak incelendi. Prof. Dr. Yücel, özellikle Doğu Marmara'ya odaklandıklarını belirterek, ilk bulguların Marmara Denizi'nin ciddi oksijen eksikliği çektiğini ve bu durumun denizin kritik bir eşikte olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.Deniz Suyu Sıcaklıkları Rekor SeviyelerdeYücel, Marmara Denizi'nin son yıllarda aşırı ısınarak yorulduğunu ve bu durumun ekosistemi olumsuz etkilediğini belirtti. Mayıs ayı sonlarında başlayan alg patlamaları, deniz suyu sıcaklıklarının Temmuz ve Ağustos aylarında daha da artacağına işaret ediyor. Şu anda Doğu Marmara’da deniz suyu sıcaklığı 26, İzmit Körfezi'nde ise 27 derece olarak ölçüldü. Bu değerler, son 40 yılın ortalaması olan 24-25 derecelik sıcaklıkların üzerine çıkmış durumda.Oksijen Azalması ve Kirlilik Kısır DöngüsüDeniz suyu sıcaklığındaki artışın, oksijenin çözünürlüğünü azalttığı ve kirlilik seviyelerini yükselttiği tespit edildi. Prof. Dr. Yücel, Marmara Denizi'nde azot ve fosfor kirliliğinin arttığını, bu durumun denizdeki biyolojik üretimi Karadeniz’in 3-4 katına çıkardığını ifade etti. Bu aşırı üretim ise Marmara Denizi’nde kirlilik ve oksijen eksikliği arasındaki kısır döngüyü daha da hızlandırıyor.Hidrojen Sülfür Tehlikesi KapıdaDenizdeki oksijen seviyesinin kritik seviyelere düşmesiyle, mikrobiyal yaşamın sülfat soluyarak hidrojen sülfür gazı üretmeye başladığı tespit edildi. Prof. Dr. Yücel, hidrojen sülfürün deniz tabanında birikmeye başladığında ciddi çevresel felaketlere yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Bu gazın deniz yüzeyine çıkması durumunda, yeni bir müsilaj kriziyle karşı karşıya kalınabileceği ve bunun hem balıkçılık hem de turizm açısından büyük tehdit oluşturacağı belirtildi.Marmara Denizi İçin Acil Önlemler ŞartMarmara Denizi'nin karşı karşıya olduğu bu ciddi sorunların çözümü için azot ve fosfor yükünün azaltılması gerektiğini vurgulayan Yücel, bu yükün büyük ölçüde tarımsal faaliyetlerden ve yetersiz arıtılmış atık sulardan kaynaklandığını belirtti. Acil müdahale edilmezse, Marmara Denizi'nin ekosisteminin daha da kötüleşebileceği uyarısında bulundu.