TESK Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Sanat Galerisi’nde açılışı gerçekleştirilen sergi, sanatı toplumsal fayda ile birleştirerek, elde edilecek gelirin köy çocuklarının sanat malzemeleri ihtiyaçlarının karşılanmasına aktarılmasını hedefliyor.

Tohumluk Vakfı Köy Çocukları Yararına Suluboya Sergisi Müjgan Köse (2)

40 YILLIK RESSAM

Kırsal kesimde yaşayan çocukların sanatsal gelişimlerini desteklemek ve onları sanata teşvik etmek amacıyla düzenlenen sergi boyunca suluboya eserleri vakfa katkı sağlamak adına satışa sunulacak olan sanatçı Müjgan Köse, sergi açılışında haymanagazetesi.org internet haber sitesine açıklamalarda bulundu. Yaklaşık 40 yıldır resim yaptığını ve suluboyayla 10 yıl önce tanıştığını belirten Köse, “Bu sergi suluboya sergisi, suluboya çok farklı bir resim tekniği. Beni çok büyüledi gerçekten, bir çırpıda çıkması gereken bir teknik, ayrıca da zor bir teknik. Dolayısıyla o suyla boyanın buluşmasında çıkan efektler, hareler büyülüyor, muhtemelen izleyenleri de büyülüyordur. Kendiliğinden renk karışımları oluyor. Bu resimlere ayrı bir efekt katıyor, bir görsellik katıyor. Bazen kendiniz tamamlamak zorunda kalıyorsunuz geri kalanları. Bu nedenle ben suluboyayı çok seviyorum. Şimdi sanatımı, yani tutkuyla yaptığım sanatımı toplumsal faydayla birleştirmek istedim. Bu anlamda gönüllü üyesi olduğum Tohumluk Vakfı’yla projemi paylaştığımda köy çocuklarına, resim atölyelerine bağış yapmak üzere, geliri onlara harcanmak üzere bir bağış sergisi. Umuyorum ve diliyorum pek çok çocuğa dokunabiliriz ve bu dokunduğumuz çocuklardan umuyorum ileride bir sürü ressam çıkar, öyle düşünüyorum. O umutla, o düşünceyle bu projeyi gerçekleştirdik vakıf bünyesinde. Tohumluk Vakfı’yla birlikte, Tohumluk Vakfı’nın köy okullarında Milli Eğitim Bakanlığı’yla birlikte, ortak projelerle resim eğitimi, fotoğraf eğitimi verilebiliyor. Bu resim bölümünde geçtiğimiz ay öyle bir eğitim verdik. Çocuklarımızı buraya getirdik, resim ve sanatla buluşturduk, çok keyifli geçti. Biliyorum bu sergide de o şekilde güzel, yüce gönüllü bağışçılarımız da eserlerime değer katarlar ve çocuklara ulaşırız.” dedi.

Tohumluk Vakfı Köy Çocukları Yararına Suluboya Sergisi Müjgan Köse (4)

SULUBOYA ÇOK FARKLI BİR DAL

Sanatçı Köse, bağış bedellerinin resmin büyüklüğüne, çerçevesine, zorluk derecesine göre değiştiğini belirtti. Suluboya tekniğine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Köse, “Suluboya, yağlıboya veya akrilik gibi değil, tekrarı yok. Yapacağınız çalışmayı önceden görmüş olacaksınız, yani planlamış olacaksınız ki, ‘ben bunu beğenmedim, sileyim üzerine başka boya yapayım’ yok. O zaman onu yeni baştan, başka bir kâğıda yapmanız gerekiyor, tek seferde bitmesi gerekiyor. Bu da sizin pratik olmanızı, önden düşünmenizi, resmin bitmiş haldeki halini görmenizi gerektiriyor, aslında zor bir sanat. Ama çok da keyifli bunun yanında. Ben sulu boyaya başladıktan sonra yağlıboya hiç yapmadım. Akriliği de suluboya tadında, daha böyle sulu boya gibi yapmaya başladım. Suluboya beni çok etkiledi, yani suluboya çok farklı bir dal.” ifadelerini kullandı.   

Tohumluk Vakfı Suluboya Sergi (1)

Hayatının her döneminde resimle uğraştığını dile getiren Köse, “Ama suluboya tutkuya dönüştü. Başladığımızdan çok farklı yerlere götürebiliyor. Bu bazen iyi oluyor, güzel sonuçlar veriyor. Bazen de ummadığınız şekilde resmi bozabiliyor.” dedi.

Tohumluk Vakfı Suluboya Sergi (2)Tohumluk Vakfı Köy Çocukları Yararına Suluboya Sergisi Müjgan Köse (1)

Altındağ'da "Anne Destek Eğitimi Programı" hayata geçti Altındağ'da "Anne Destek Eğitimi Programı" hayata geçti

İLKOKUL’DAKİ SULUBOYA BAŞLANGIÇ

Suluboya konusunda insanlarda bir önyargı bulunduğuna dikkat çeken Müjgan Köse, “İlkokulda yapılan suluboyayla hiç alakası yok. ‘suluboya ressamıyım, suluboya sanatçısıyım’ denildiğinde maalesef herkesin aklına ilkokuldaki suluboyalar geliyor, aslında başlangıç o. Şimdi bizim yapmak istediğimiz de, bu serginin amacı da o. Çocukları akrilikle, suluboyayla başlatarak ileride boyalara geçmek. Çünkü bunlar yüzde 100 pamuklu kâğıt. Boyalar 400-500 yıl dayanabilen, test edilmiş boyalar. Ben yurtdışı seyahatlerimde 1800’lü yıllardan kalan suluboya resimler gördüm. Özel kâğıtlar, yüzde 100 pamuk, hiç asit yok. Sırf suluboya için üretilmiş kâğıtlar. Islaklığı ve boyayı emebiliyor. Bazen kuru çalışıyorsunuz, bazen ıslak çalışıyorsunuz. Yani solup gidecek bir şey değil, sulu deyince insanın aklına öyle geliyor. Ama bir zarar görmesin diye mutlaka camın altında olması gerekiyor, güneşin altında kalsa bile. Ben özellikle öyle boyaları kullanıyorum, dayanıklı boyaları kullanıyorum. Yani 400-500 yıl test edilmiş, üretilmiş boyalar. Bizim yerli markalarımız da var. Bizim ülkemizde yeni yeni bilinse de bu sanat yurt dışında daha gelişmiş, dünya sanatçıları arasında suluboya çok popüler. Ben aynı zamanda IWS Uluslararası Suluboya Derneği üyesiyim. 12 ülkede ülkemizi temsilen sergilere katıldım, festivallere katıldım, uluslararası kataloglarda yer aldım.

Tohumluk Vakfı Köy Çocukları Yararına Suluboya Sergisi (10)Tohumluk Vakfı Suluboya Sergisi

Sergide 35 eser var, hepsi benim eserim. Kişisel sergi, aslında ben konsept konsept de çalışıyorum, ama burada sanatseverlere çeşitlilik olsun diye karma suluboya sergisi. Herkes farklı; kimi çiçekten hoşlanır, kimi doğadan hoşlanır, kimi denizden hoşlanır ben karma olarak hazırladım. Yani konsept konsept sergiler de açıyorum zaman zaman. Ama bu herkese hitap etmek adına her şeyden karma, teknik değil de görsel olarak her şeyden var.” ifadelerini kullandı.  

Tohumluk Vakfı Köy Çocukları Yararına Suluboya Sergisi (1)Tohumluk Vakfı Köy Çocukları Yararına Suluboya Sergisi (7)

Muhabir: Necdet Gürsoy