28. Dönem milletvekilliği seçim anketleri yapan firmaların anket sonuçları yorumcuların dillerine pelesenk olmuş, bu anket sonuçları televizyon kanallarında tartışılmıştı. Hatırlarsanız anket firması sahipleri televizyon kanallarından diğerlerine koşup seçim ile alâkalı ballı ve mübalâ ederek anket sonuçlarını anlatıyorlardı. Seçim sonuçları bu anlatılanların ve sonuçların tam tersi çıktı. Şaşırdık mı? Tabi ki hayır. Anket işleri reel ve yüksek maliyetli saha çalışmalarıyla gerçekleşen bir çalışmanın sonucudur. Kimi firmalar sahaya eleman göndermeden masa başında yaptıkları sonuçları falcı edasıyla yayınladıkları için çuvalladılar. Kim daha çok para verdiyse onların düdükleri çalındı. Yani anketçilere para veren düdüğü çaldı. Saha çalışması yapan anketçilerde genel sorun şuydu, sosyoloji bilimini bilmediği için ve anket sorularını düzgün soramadığı yada (hangi partiye) kim için anket yapmışsa o partinin daha önce yüksek oy aldığı o bölgelerde anket yapıp reel sonuçları elde edemedi.

Anlayacağınız Anket firmaları sosyolojiyi iyi bilmeli, istatistik bilimine hâkim olmalı ve siyaset biliminden anlayıp doğru saha ve gündem okuması yapa bilmeli. Bu okumaları yapamadıkları için algıyı yönetmeye çalıştılar halk yemedi ve anketçiler bir seçim daha sınıfta kaldı. Anket yaptıran siyasi partiler seçmenin talebini ve düşüncesini yanlış okudukları için doğal olarak milletvekili kaybettiler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. Daha önce siyasi analizlerimin tamamı doğru çıktı, hatırlarsanız altılı masanın adayını ve bileşenlerinin görev dağılımını çok daha önceden size tüyo olarak vermiştim. Bu anket firmaları bu seçimde de kasalarını doldurdu ve bu seçimin kazananı anketçiler oldu. Kaybedeni ise halktan kopuk siyasi partilerin kaybettiği itibar ve milletvekili sayıları oldu.

Halk istikrar ve güven istiyor, halk hak, hukuk ve adalet istiyor, halk tam bağımsız Türkiye istiyor, halk güçlü ordu istiyor, halk torpilsiz ve liyakatli kadrolar istiyor, halk ötekileştirilmek istemiyor, halk alım gücü yüksek refah seviyesinin yükselmesini istiyor, halk hizmetkâr istiyor, halk kendine efendilik yapacak kadrolar istemiyor. Bunları okuyan siyasiler her zaman kazanır. Anketçilerin çuvallamasıyla sebep sonuç ilişkileri de doğacaktır, örneğin emekli liderler ve siyasetin tozlu raflarına kaldırılacak siyasiler olacaktır. Genç dinamik ve liyakatli liderler bundan sonraki seçimlerin ana figürleri olacaktır. 28. Yasama yılı ile birlikte Türkiye’de çok şeyler değişime girecektir. Haymana’da hiçbir şey değişmeyecek eskiden olduğu gibi devam edecek, seçtiğimiz milletvekilleri diğer seçime yaklaşılırken tekrar oy istemek için kapınızı çalacak bir daha yüzlerini dahi görmeyeceksiniz. Haymana yine göç verecek, nüfusu azalacak, bazı banka ve kurumlar gidecek yavaş yavaş köy olma yolunda ilerleyecektir. Seçimin kazananı millet iradesi oldu hayırlı uğurlu olsun. Sandıktan çıkan başımız üstüne.

Allah’a ısmarladık, hoşça kalın.