Ankara; tarihi, turistik ve kültürel mekânlarıyla her geçen gün daha fazla ilgi uyandıran bir başkent olma özelliği taşıyor. Kentin insanlarıyla gerçekleştirdiğimiz halk röportajında bu kez “Ankaralı Ankara’yı tanıyor mu? Ankara’yı geziyor mu?” sorusunu yönelttik. Aldığımız yanıtlar Ankara’nın gezilip görülebilecek önemli yerlere sahip, sevilen bir kent olduğu ancak hayat mücadelesi ve koşuşturmadan ötürü buna fazlaca zaman ayrılamadığı yönünde oldu.

UĞUR KARAMERCAN: ANKARA’DA GEZİLECEK ÇOK GÜZEL YERLER VAR

"Yaşım 24, Bitlisliyim ve Bitlisli olmaktan gurur duyuyorum. 2009 yılından beri Ankara’dayım. Erkek kuaförüyüm, mesleğimi seviyorum. Ankara’da saç kesim yarışmalarında üçüncülüğüm var. Bitlis’te de, Adilcevaz’da da benim birinciliklerim vardı. Babam da “Git oğlum büyükşehirde çalış.” dedi. Onun üzerine Ankara’ya geldim ve iş ortağım Murat’la Etimesgut’taki bu kuaför salonunu açtık. Allah’a şükür işlerimiz çok güzel.

Ankara’da gezilecek çok güzel yerler var. Nereden bahsedeyim size? Ulucanlar Cezaevi Müzesi var mesela. Şaşmaz Sanayi Bölgesi bence güzel bir yer."

İSKENDER GÖKER: PANDEMİDEN ÖNCE DAHA İYİ GEZİYORDUK

"Ben Ankara’da yaşıyorum ama aslen Kırıkkale, Sulakyurt’luyum. 1980’den beri Ankara’dayım. 54 yaşındayım, yani çocukluğumuz Ankara’da geçti. Köyle de irtibatımızı koparmadık, zaman zaman gidip geliyoruz. Esnafım, oto lastik tamir bakım işiyle uğraşıyorum. Ayrıca inşaat müteahhitlik işleri yapıyorum. Çocukluğumuzda daha çok geziyorduk, 13-16 yaşları arasında bayağı geziyorduk Ankara’yı. Zamanla iş hayatına atılınca, geçim sıkıntıları başlayınca gezme işleri biraz daha azaldı. Eskiden haftada iki sefer Kızılay’a gidebiliyorduk. Ulus’a gidip Kale’ye çıkabiliyorduk. Her yere gidiyorduk. Ama hayat mücadelesi başlayınca buralardan uzaklaştık. Şu an geziyor muyum? Çok nadir yani hafta sonları pikniğe Göksu’ya gidiyoruz. Mavi Göl’e Mogan’a gidiyoruz. Pandemiden önce daha iyi geziyorduk. Pandemiden sonra insanlar hem gezmeyi unuttu hem de birileriyle görüşmeyi unuttu. Yani halkta böyle bir kopukluk oldu. Ara sıra eş ve dostlarla yemek yemeye Balgat’a, Yaşamkent’e, Ulus’a gidiyoruz. Bazen otellerde yemek davetleri oluyor ya da ramazanda iftarlar oluyor onlara katılıyoruz. Gençlik yıllarımızda Kuğulupark’a giderdik son zamanlarda maalesef gidemiyoruz oraya da."

MURAT YILDIRIM: ANKARA’NIN HER TARAFINI BİLİYORUM

Ankara’yı tanıyorum ve geziyorum. 45 yıldır ben Ankara’dayım esas Malatyalıyım. Ben her tarafa gidiyorum hemen hemen, gitmediğim yer yok iç Anadolu Bölgesinde. İşim icabı İç Anadolu Bölgesinin her tarafını gezdim, sadece Ankara olarak değil. Ankara’nın da hemen hemen her tarafını biliyorum. Sosyal yaşantısı olan, aktivitelerin olduğu, her şeyin olduğu yerlerin hemen hemen hepsini biliyorum. Türkiye genelinde gezdiğim yerler de çok. Ancak bir tek doğuya gitmedim. Doğulu olduğum halde bir Elazığ’a bile geçenlerde ilk defa gittim. Onun haricinde doğuya gitmedim, yoksa bu tarafın komplesini gezmiş birisiyim. Ankara’nın ilçeleri olarak Polatlı’sı olsun Haymana’sı olsun Şereflikoçhisar olsun, Kahramankazan, Kızılcahamam, Çubuk olsun ilçelerin hemen hemen hepsine gitmişimdir. Merkezde de her tarafına gidiyoruz. Merkez zaten normal bir sosyal yaşantı ağı, olması gereken, gezilmesi gereken yerler varsa hepsine gidiyoruz.

SÜLEYMAN KARAKAYA: YABANCILAR ANKARA’YI BİZDEN İYİ BİLİYOR

Ankara’da doğdum büyüdüm. Ama Ankara’da doğup büyümeme rağmen ve gezdiğim gördüğüm yerler olmasına rağmen adres olarak sorduklarında, yani semtin adresi sorulduğunda hatırlayamıyorum. Neden? Çünkü her belediye döneminde sık sık isimler, adresler, numaralar değişiyor. O durumda hatırlayamayabiliyorum. Hâlbuki gidip gördüğüm yerler. Ama şu da bir gerçek yabancılar bizden daha iyi geziyor, daha iyi biliyor. Benim mesela Siteler’de bir işim vardı, Siteler’e gitmiştim. İşte kafam döndü deyim, ana yola çıkamadım. Sonra birisine sordum, “Anayola nereden çıkacağım?” diye, adam Suriyeli çıktı. Benden iyi tarif etti yani yolu.

BİLAL ÇOLAK: ANKARA ANKARA’YA SIĞMAZ OLDU

Ankaralılar Ankara’yı tanımazlar gezmezler. Ben Ankara’nın yerlisiyim, Hacettepeliyim. Semtleri biliyorum, doğma büyüme Ankaralıyım çünkü. Ben gezerim de, yalnız yeni otobüslerin üstünü okudukça beynim yanıyor. Mamak tarafına yok Çayırtepe, Bayırtepe bilmem ne falan filan. Otobüsleri gördükçe şaşırıyorum. O kadar büyümüş ki Ankara, yapılacak bir şey yok yani. Ankara Ankara’ya sığmaz oldu. Bu gidişle de hiç iyiye gitmiyor. Trafik sorunu ayrı, yağmur yere düştüğü zaman trafik sorunu ayrı, normalde sabahları akşamları yollar yetmiyor. Yani keşmekeşin içinde gidiyoruz, bir yerde yapılacak bir şey yok artık. Ankara için de yapılacak bir şey yok ve düzelmesi de çok zor. Alt üst geçitler bilmem neler, o devir de bitti. Onları da yapacak gücü yok devletin, artık belediyelerin o gücü yok yani. Ben bilmiyorum Allah sonumuzu hayra getirsin diyorum. Sadece o kadar söyleyebilirim.