42. ve 47. Gönüllü Alaylar, Pontus ve Milli Kuvvetlere karşı ayaklanmaların bastırılmasında pek çok görev yapmış devamen Ankara üzerinden Türk Ulusu için kritik bir savaş olan Sakarya Savaşı’na katılmışlardır. Son kale Haymana Savaşın hassas bir safhasında 42. Alay Mangaldağı’nın geri alınması muhaberelerine katılmış, Haymana üzerinden Ankara’ya sarkmayı planlayan Yunan Ordusu ile göğüs göğüse savaşmıştır. Askerlerinin de büyük bölümüyle Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan Şerefligököğüz mevkinde Şehit olmuştur. Mangaldağı, Taşlıtepe ve Şerefligököğüz mevkinde, 42.Alay’ın içinde bulunduğu 4. Tümen, 47. Alay ve Muhafız Taburu, yokluk ve cephanesizlik şartlarında, genç subaylar önde, yüzlerce şehit vererek, savaşın kaderini ordumuz lehine çevirmede etkili olmuşlardır. Esasında Sakarya Zaferi, Tuna boylarından beri gerileyen ulusun kötü kaderinin tersine döndüğü ve yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin habercisi olan büyük bir zaferdir.
  Binbaşı Hüseyin Avni ALPARSLAN, Son Kale Haymana, Sakarya Savaşının o kritik saatlerinde, Başkomutan Mustafa KEMAL, “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün Vatandır” emrini verip, emir cephedeki Subaylara ulaşınca o saatlerde, en şiddetli çatışmaların olduğu, Mangaldağı  Şerefligökgöz mevkinde, Subaylarına o da şu emri vermiştir: “İzinsiz ve emirsiz çekilen her asker idam edilecektir. Bu savaş böyle bir savaş olacak. Çünkü bu savaş fetih yağma savaşı değil, Vatan Savaşı. Hiç bir hatayı affetmeye hakkımız olmadığı bir savaş. Komutanlarımız izin vermedikçe geri çekilmeyeceğiz, öleceğiz. Askere örnek olacağız. Çocuklarımıza para pul mal mülk değil, Milleti için Şehit yada Gazi olmuş namuslu bir askerin çocukları olmanın şerefini bırakacağız…”    Kara Ali’nin küçük yüreğinde başlattığı büyük mücadele ile Kahbe Yunan Haymana’dan kazına kazına sökülerek, Polatlı oradan da Afyon tarafına vura vura sürülerek İzmir’de denize dökülmüştür. Mangaldağı’nda ki şehitliği ve Katrancıda kabri bulunan Hüseyin Avni beyi ziyaret etmenizi öneririm. Giresun, Tirebolulu yiğitlerin büyük katkısı ile Kahbe Yunan bu topraklardan sökülüp atılmıştır…   

SON KALE HAYMANA

Suyu sıcak, insanı delikanlı mert
Kaplıcaları şifalıdır kalmaz dert
Kışı çetin kar yağar, havası sert
Haymana'dır namı, halkı cömert

Ovadır, nadas yapılır ekinler ekilir
Güzün o ovada, arpa buğday biçilir
Koyunları kuzuları besilidir, seçilir
Haymana geçilmez, candan geçilir

Gazi Paşa emir verdi askerine Haymana'da
Son kaleydi Haymana geçilmez, hızlı çağında
Kalleş Yunan bozguna uğradı Mangal Dağı’nda
Yunan'a dedelerimiz mezar kazdı onbeşlik çağında

Şerefli Gökgöz Köy’ü, tümen oldu geçilmez
Dereleri coşar akar, Yunan kanı oldu su içilmez
Haymanalı yiğittir, yiğt olana kefen biçilmez
Haymana delikanlı diyarıdır, bir adım geri çekilmez