İnsan uzaya her zaman ilgi duymuş göz ve el atmıştır ama ayak basması yenidir…

Uzay, gözünü gök yüzüne diken ilk insandan beri Ademoğlunu cezbeden bir yıldız deryası, bir bilinmezlikler dünyasıdır…

Ancak…

O dünyadan dünyamıza yansıyan ve bizim gördüğümüz yıldızlar, binlerce hatta milyonlarca yıl önce ölmüş ve fakat yaydığı ışık gözümüze çarptığında bile yaşıyor sandığımız gök cisimleri imiş…

İnsan oralara her zaman ilgi duymuş göz ve el atmıştır ama ayak basması yenidir…

***

Türkiye, Milli Uzay Programı ile semada yerini aldı ama irtifamız şimdilik düşük! 

Türkiye Uzay Ajansı, 30 yılı aşkın süredir devam ettirdiğimiz “Milli Uzay Programı”nı şöyle özetliyor:

- Milli Uzay Programı, dünyadaki gelişmeleri dikkate alarak, ülkemizdeki mevcut potansiyeli değerlendirmek üzere ülkemizin uzay politikaları alanındaki vizyonunu, stratejilerini, hedeflerini ve projelerini, koordineli ve entegre olarak yürütülmesine yönelik hazırlanmış kapsamlı bir projedir.

***

‘Sputnik 1’, SSCB tarafından 1944 yılında uzaya fırlatılan ilk uydu olabilir ama Amerikalı kefereler onları sollamakla kalmadı uzayın derinliklerine dalmayı, üs ve Uzay Orduları Komutanlığı kurmayı başardı…

Biz de uzaya giden ilk uydudan 80 yıl sonra şubat ayında ilk astronotumuz Alper Gezeravcı’nın uzun süreli uzay macerasının ardından, 8 Haziran’da, Tuva Cihangir Atasever’i uzayın yakın mahallesine göndererek uzaydaki yerimizi önemli deneylerle aldık…

30 yıllık gazeteci dostum İbrahim Gökdemir, Atasever’in uzaya uçacağı gün sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu. Ülkemizin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever uzay yolculuğu için geri sayım yaparken, onunla çekindiği fotoğrafı şu not ile paylaştı:

“Türkiye'nin ikinci astronotu @astrotuva yörünge altı araştırma uçuşunu bugün gerçekleştiriyor.

Bizzat görüşme imkanı bulduğum ve “bi gidip geleceğiz abi” diyerek oldukça sempatik bir yaklaşımla yapacağı uzay yolculuğu hakkında sohbetimizin olduğu Tuva Cihangir Atasever kardeşimize başarılar diliyorum.”

***

Bu paylaşım, 18 Ocak 2024 tarihli ve “Türkiye’nin uzay çağı başlarken… Seyreyledim alemi-2: Uzaya Giden İlk İnsan Türk!” başlıklı yazımı hatırlattı.

Yazının girişinde demişim ki;

‘Uzaya giden ilk insan kim’ derseniz, bendenize göre, Nesimi! Açık açık söylüyor büyük ozan:

Kâh çıkarım gökyüzüne, seyrederim âlemi
Kâh inerim yeryüzüne, seyreder âlem beni

Elon Musk’tan, 2002 yılında kurduğu SpaceX’ten, Falcon Heavy isimli roketten bahsettiğim yazıya şu dörtlüğü hangi ruh hali ile döktürdüğümü hatırlamıyorum:

Nerde yaşarsan yaşa mühimi ekmek
Yemezsen başına inecek tokmak
Musk gibi dünyaya uzaydan bakmak
En kestirme yol da yolu şaşırdık

Ve hem sizi hem de kendimi rahatlatma adına olsa gerek parantez içi bir izahta bulunmuşum: (Yol şaşırmışlığı Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğu ile telafi edeceğiz.)

Gezeravcı gitti geldi. Atasever de Türkiye ve Azerbaycan bayraklarıyla çıktığı yolculuğu tamamladı…

***

Bir resimden (fotoğraftan) ve iki isimden söz ettik ama bizim için bir muamma olan uçağa benzer o ‘cisim’, uzaya varıp gelmenin, gidip kalmanın toplu taşıma aracı olsa gerek…

Sıra buna kafa yormada…

Uydusunu yapan Türkiye aracını da yapar, yapmalı…