Son yıllarda ABD için hiç ‘ABD’ demedim! Çünkü hiçbir zaman o ‘oluşum’u bir devlet olarak görmedim. Aksine, klasik devlet tanımının dışında bir ‘şebeke’ hatta mafyatik bir örgütlenme olarak tanımladım

Devletler gibi bu tür oluşum ya da yapılanmalar da gerekeni yapmadığı zaman mutlaka dağılır, çöker…

Son günlerde, “ABD bölünüyor” diyen haber sayısı arttı. Bu haber dünyanın bayramıdır! Çünkü devlet denen devlet dışı bu organizasyon tam bir insanlık düşmanıdır. Nerede bir kan ve gözyaşı varsa bu çete ve ekibi oradadır…

***

‘Güç’ onlar için her şeydir, özellikle de para ve silah gücü… Doğrudur! Paran yoksa sisteme hakim olamazsın. Silahın yoksa hükmedemezsin… Bu alçaklarda hepsi var hatta ötesi de…

Tamam, her şeyleri var ama ayakta kalmalarına yeter mi? Göreceğiz…

***

Ancak… Hayatta hiçbir şey görüldüğü hatta göründüğü gibi değildir. Dikkatli olmak gerekir…

Ahmet Arif, “Hasretinden Prangalar Eskittim” demek için, Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti ilan edilirken, 23 Nisan 1923’te Diyarbakır’da dünyaya gelmiş…

Ve bir gün “Maviye Çalar Gözlerin” derken, demiş ki;

- Dört yanım puşt zulası…

“ABD bölünüyor” haberi de bir puşt zulasını haber verir gibi!

Demem o ki:

- ABD bölünmüyor; zengin eyaletler fakirleri sırtından atıyor!

Bir başka yönüyle;

- Ülkeye hakim sermaye küçülerek büyümek istiyor…

***

Evet, dünya, “ABD bölünüyor” diye sevinsin ama bilinsin ki, bölünmüş mafyanın tüm silahları elinde bulunduran şebekesinin karşısında durmak zorlaşır…

Belki de dünyanın gözünü ‘bölünme’ ile boyayan katiller daha da güçlenerek hörelenir gariplerin üstüne…

***

Özet:

ABeDe bölünsün dünya sevinir
Gözbağcı tamam der çokça övünür
Kan/gözyaşı artar; garip dövünür
Sonuç: Kazananlar yine katiller