Mesleğimizin hem mesleki hem de sektörel bileşenlerinin çatı kuruluşu olan ‘medya’ tanımına bir türlü ısınamadım!

Mesleğimizin hem mesleki hem de sektörel bileşenlerinin çatı kuruluşu olan ‘medya’ tanımına bir türlü ısınamadım!

Belki çoğunluk öyle düşünüyordur da ‘basın kartı’nın adı ‘medya kartı’, ‘gazeteci’nin adı ‘medyacı’ olmadı!

***

İtalyanca ‘gazzetta’dan apardığımız ‘gazete’ ve Arapçadan paketlediğimiz ‘muhabir’; ‘matbuat’ ve ‘basın’ tanımlı dönemlerin vazgeçilmez gerçeğiydi…

Şimdi; yazılısından görseline, basılısından sosyaline, dijitalinden bilmem neyine kadar birçok alana yayılan ‘gazete’ artık gazete olmaktan çıktı. Ne oldu derseniz; ‘sosyal medya’ veya ‘dijital medya’ kavramlarının içindeki dallarda daldan dala konar oldu!

***

‘Gazeteci’ ise içinde barındığı muhabir, sayfa sekreteri, foto muhabiri, musahhih, köşe / fıkra yazarı gibi tanım ve tariflerden arındı…

***

Yüz yıl önceye gidip bugünlere doğru gelirken yolda rastlayacağımız Hüseyin Cahit Yalçın, Falih Rıfkı Atay, Bedii Faik, Orhan Seyfi Orhon, Metin Toker, Peyami Safa, Burhan Felek, Ahmet Kabaklı, Çetin Altan, Ahmet Kabaklı, İlhan Selçuk gibi ustalara ileride size ‘içerik üreticisi’ diyecekler deseydik bizi bir güzel pataklarlardı sanırım!

Hatta deseydik ki; yazdığınız ‘yazı’yı bin kişi ‘okurken’, 16 yaşındaki bir veledin ürettiği ‘içerik’ yüz bin kişi tarafından ‘tıklanacak’; aval aval suratımıza bakalardı herhalde…

***

Sektörümüz; teknoloji yoğun bir evrilmenin içinde…

Mesleğimiz; dijital devinimin içinde, yapay zeka elinde ve Chat GPT özelinde bir savrulmanın içinde…

Hurufat kutularının içinden el ile alınarak harf harf dizilerek baskıya gönderilen gazeteyi görmüşlükten, bugün, dün yarım günde yapılan işlerin dakikalara sığdırıldığı teknolojiye ermişlik ile diyeceğim çok elbette ama şimdilik bir iki hususa satır başları ile değinip bitireyim yazımı.

***

BASIN İLAN KURUMU

1974 yılının 15 Eylül’ünden beri, yani tamı tamına 50 yıldır tanış olduğum Basın İlan Kurumu, sektörün geleceğini, meleğin namusunu koruma adına çok şeyler yaptı ve yapıyor…

***

SEKTÖR YATIRIMCILARI

İşinin hakkını veren çok azını tenzih ederim ama sektör + meslek + kapitalizm harmanını sürüp kaldırırken sadece cebini düşünen; kazancını teknoloji ve insan kaynağı yerine altına, dövize, gayrimenkule yatırarak servetine servet katan gazete patronları, Basın İlan Kurumu’nun tahrik, teşvik ve zorlamasıyla sektör ile ilgilenmeye başladı. Umarım gidişat ‘eski hamam eski tas’ halini almaz…

***

İLETİŞİM FAKÜLTELERİ

Genel olarak medya sektörüne özel olarak gazetecilik, halkla ilişkiler ve sinema / televizyon alanlarında eğitim veren iletişim fakülteleri de sektörün / mesleğin ihtiyaçlarını karşılayacak ‘eleman’ yetiştirmekten uzak kaldı. Yaşadığım için biliyorum: Dört yıllık iletişim fakültesi mezunu arkadaşları gazete bürolarındaki lise mezunu gazeteciler hazırladı mesleki hayata…

Yeri geldikçe dokunuruz kendi yaramıza…