Kışın normalin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları ve yağışın olmaması, Mart ayındaysa iklim şartlarının biraz daha normale yaklaşması hepimizde bir belirsizlik hali yarattı. Başkentteki vatandaşlarımızın görüşlerini almak üzere kendilerine, “İklim değişikliğinin etkileri ve baharı beklerken kar yağışı” hakkındaki yorumlarını sorduk. Aldığımız yanıtlar hiç de yabana atılır cinsten değildi.

MURAT YILDIRIM: MART ZULÜMLÜĞÜNÜ YAPTI

Havalar bu sene genelde sıcak gitti. Mart ayında biraz kar yağması her sene olması gereken şey zaten. Mart zulümlüğünü yapmadan hiçbir zaman gitmez. Günümüz şartlarında havaların ısınması ve doğanın ısınmasından dolayı olağan süreçlerdir bunlar. “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır” atalarımızdan gelen, büyüklerimizden gelen bir süreç vardır. Ve bu süreçte her zaman için doğa kendisini bu şekilde yenilemiştir. Tekstil işiyle uğraşmaktayım, ben 1979 yılından bu tarafa buradayım 45 yıllık bir esnafım. Çıkrıkçılar yokuşuna 13 yaşında geldiğimden ve tekstil sektörüne girdiğim o günden bu güne bu işin içindeyim. Bu sene ilk defa kışın bu şekilde sıcak bir iklimin yaşandığını gördüm. Yoksa bu güne kadar gerçekten havaların her zaman için soğuk bir süreci vardı. Ama bu seneki süreç daha farklı yansıdı ve kış olmadı.   

SÜLEYMAN KARAKAYA: BELÇİKA-HOLLANDA-ARJANTİN BU KONUDA HASSAS

Ben elektrik sektöründe mesleğim gereği 32 ülke gezmiş bir insan olarak iklim değişikliğini de gözlemledim zaten. İklim değişikliğinde dünyada en hassas ülkeler Belçika, Hollanda, hatta Arjantin. Ama genelde iklim değişikliğine uyulmuyor. Tabi bu da büyük ülkelerin imalatta kullanmış olduğu sera gazlarından kaynaklanan bir iklim değişikliği oluyor tabi. Yani ozon tabakasının delinmesinden kaynaklanıyor. Öyle olunca da mevsimsel olarak gerçek mevsimsel ayları yaşayamıyoruz. Bu durumda insanların dengesi de bozuluyor, psikolojisi de bozuluyor. Mesela çiçekleri bile aldatıyor, yalancı bahar olmuş oluyor. Eskiden öyle değildi, meteoroloji haber ederdi, herkes tedbirini ona göre alırdı. Serasında tedbirini alırdı. O da 10-12 günlük olurdu, donmayı önlerdi. Ama şimdi ne zaman donacak, ne zaman yağmur yağacak, nasıl etkileyecek öngörüsü yok. Sera gazları gelişmemiş ülkelerde bir de büyük ülkelerde genelde kullanılıyor. Bu gaz salınımı olayına dikkat edilmeli. Ben Afrika’yı da gördüm, çevremize de dikkat edilmesi gerekiyor ki, ozon tabakasının delinmesini önlemek için mesela sprey deodorantlar vs. kullanılmamalı genel olarak.

BİLAL ÇOLAK: İKLİMLERİ BİLE DEĞİŞTİRDİK

İklimleri bile değiştirdik, insanların dünyaya zararı çok büyük. Bu havada kar da yağar, yarın dolu da yağar, her şey olur artık. Çünkü her geçen gün susuzluğa mahkûm bir dünya olmaya itiliyoruz. Biz insan olarak dünyamızı kendimiz mahvettik. Ne ağaç bıraktık, ne insanlık bıraktık. Kuzey kutbu eriyor. Eh, Allah sonumuzu hayra getirsin.