Çocuk istismarı, sadece bir aileyi değil, tüm toplumu derinden sarsan, tüm insanlığı utandıran bir suçtur. Bir çocuk, dünya üzerindeki en korunmasız varlıktır; saf ve savunmasızdır. Bu masumların hak ettikleri güvenli ortamı oluşturmak bizim görevimizken, onları koruyamadığımız her an, bu ağır yükle daha da eziliyoruz

Bugün, yüreğimizin derinliklerinde tarifi zor bir acı var. Hepimiz günlük hayatımız içinde var olan üzüntülerimizle başa çıkmaya çalışırken; içimiz Narin için yandı. Narin Güran’ın cansız bedeni bulunduğunda, bir kez daha hayatın en masum yönüne; çocukların masumiyetine yönelen acımasızlığın ortasında bulduk kendimizi. Çocuklar, hayatın en saf haliyle dünyaya gelen umut dolu varlıklar. Onlar korunmalı, sevilmeli ve yaşatılmalı. Ancak ne yazık ki, dünyanın karanlık bir yüzü var ve bu yüz çocuklarımızı hedef alıyor. Narin gibi daha nice masum çocuklar yaşanmamış hayatlarıyla birlikte birer birer yok ediliyor.

Narin’in ölümü, bir çocuğun daha kurban verildiği bu acımasız düzende ne kadar büyük bir yara aldığımızı gözler önüne seriyor. Çocuk istismarı, sadece bir aileyi değil, tüm toplumu derinden sarsan, tüm insanlığı utandıran bir suçtur. Bir çocuk, dünya üzerindeki en korunmasız varlıktır; saf ve savunmasızdır. Bu masumların hak ettikleri güvenli ortamı oluşturmak bizim görevimizken, onları koruyamadığımız her an, bu ağır yükle daha da eziliyoruz.

Bir çocuk kaybolduğunda, tüm dünya eksiliyor. Narin gibi masum canların yitip gitmesi, içimizde asla kapanmayacak yaralar açıyor. Yarınlarımızı emanet ettiğimiz çocuklarımız, şiddetin, istismarın kurbanı olmasın! Artık “Bir Narin daha kaybetmeyelim” diyerek haykırıyoruz. Hiçbir çocuk korku dolu bir dünyada büyümemeli. Onların gülüşleri, oyunları, umutları   çalınmamalı.  Her bir çocuğun, güven içinde yaşayabileceği bir dünya inşa etmek zorundayız.

Artık Yeter! Lütfen yeter. Çocuklarımız daha fazla bedel ödemesin. Narinler ölmesin. Hiçbir çocuğun adı bir istismar ve cinayet haberinde geçmesin. Onların umut dolu gözleri söndürülmesin. Bu acıya daha fazla tanıklık etmek zorunda bırakılmayalım! Bu ağır yükü taşımaktan son derece yorulduk. Toplum olarak ne yapmamız gerekiyorsa, şimdi yapma zamanı. Çocuk istismarına karşı hep birlikte dur diyelim. Yüreğimizde açılan bu derin yara, daha fazla kanamasın.

Her Narin, her çocuk, güvende olmayı hak ediyor. Yarınlar onlarla var olacaksa, bu dünyayı onlar için daha güvenli hale getirmek bizim sorumluluğumuz. Bir daha hiçbir masum can kaybolmasın, hiçbir çocuk bu karanlık dünyada kurban olmasın. Her çocuk, gülüşü ile, yaşama sevinciyle hayatına devam etsin.

Mukadder ben; Narin’ler ölmesin, kimse çaresiz hissetmesin, yarınlar daha umut dolu ve  güvenli olsun isteyen ve dahi her Narin, bir ışık  olarak yaşasın diye haykıran...

Sevgilerimle...