Haymana sadece 365 günde 15 bin nüfus kaybetmiş. Bir sene önce de yine 365 günde 18 bin kişi artmıştı. Bir senede oradan oraya savrulmanın, kalp grafisi gibi inişli çıkışlı olmasının tek bir sebebi var, o da malum seçim sandığı. Bu çok fazla dalgalanmaya kalp krizi geçirmemek için dil altıyla beraber fitilde lazım.

Bilal’e anlatır gibi yaparak tane tane anlattığım bu mevzunun altından tek bir sonuç çıkıyor; “Haymana Belediye Başkanını biz seçmiyoruz”

Özdemir Turgut son seçimde ne kadar oy aldı? Yaklaşık 12 bin

Aynı seçimde Hacı Aysu kaç oy aldı? Yaklaşık 6 bin

Bir diğer aday Levent Koç ne aldı? O da yaklaşık 6 bin.

2018 yılında Haymana nüfusu kaç kişi artmış? Yaklaşık 18 bin

2019 yılında bu nüfus kaç kişi düşmüş? O da 15 bin.

Yani seçim senesi “Haymanam seni öyle böyle değil, ekmek şebit çarpsın canımdan çok seviyorum” diyen bir kitle, bir ertesi sene; “Yemişim Haymana’sını. Doğduğum yer değil doyduğum yer gardaşım. Ne haliniz varsa görün” diyor.

Hani olmazda, bir şekilde oldu diyelim, Haymana dışında yaşayanlar bir şekilde örgütlenip “lan nasılsa seçime Haymana’ya gidiyoruz, bari geçici bir parti kurup adını da bizim gibi Apar Topar Partisi koyup kendi adayımızı çıkarsak “ deyip aday çıkarsalar açık ara seçimi alıp götürecekler.

Adayların klasik savunması şu; “Efendim bunlar muhtarlık için yazılıyorlar”. İyi de muhteremler bu pek bir mübarek kitle sadece muhtarlığa değil hatırınız kalmasın diye elbette belediyede bir adaya oy veriyorlar. Ama ona ama buna bilemem. Sonuçta Haymana’nın kaderini, alın yazısını çizip gidiyorlar.

Haymana’da istihdam sorunu varmış, onlara ne? Memlekette hizmet sıkıntılıymış, umurlarında mı? Vatandaşın aş, iş, ekmek derdi varmış, bizim derdimiz onları hiç germiyor. Olası partileri gibi apar topar gelip gidiyorlar.

Hasbel kader arada bir Haymana’ya uğradıklarında da yumurtadan çıkıp kabuklarını beğenmiyorlar; “Bu Haymana’da hiç gelişmiyor yav. Nasıl yaşıyorsunuz burada şekerim…?” Bizimkisi yaşamak değil şekerim, oksijen zaiyatı.

İyi de bu hal ve gidişin sorumlusu bizden daha çok sizsiniz. Torun tombalak, enişte kayınço bir günlüğüne yazıldınız, bir dakikada oy kullandınız ondan sonra toz oldunuz.

Hani bu da olmazda. Oldu diyelim. Bundan sonraki seçimde adaylık düşünenlere sesleniyorum; aranızda bir centilmenlik anlaşması mı yaparsınız, bir protokol mü imzalarsınız, birbirinize açık senet mi verirsiniz bilemem. Ama çıkın hep beraber meydana “Biz taşıma seçmen yazdırmayacağız arkadaş. Ortak karar aldık, sözünden dönen namerttir” deyin hep beraber alkışlayalım.

Bizi yöneteni biz seçelim. Yok kötü yönetilirse; “ellerim kırılaydı ama biz seçtik ne yapalım” diyelim. Yok memleket çiçek bahçesine dönerse “Aklımızı seveyim, bu işin mimarları bizleriz” deyip kendi kendimizin alnından öpelim. Ama kafa kağıdında Haymana yazıpta, yılda bir hamama ya da bayramdan bayrama memleketini hatırlayanlara irademizi teslim etmeyelim. Haydi.. ekmek şebit çarpsın mı?

HAFTANIN SÖZÜ: “Allah utandırmasın” diye dua ettiler, şimdi hiçbirşeyden utanmıyorlar.