İslam dünyasının en kutsal zamanları olan 3 aylar başlıyor.

Haymana seçmeninin de 5 yılda bir gelen kutsal 3 ayları ise 2024 yılının başları ile start alacak.
Adaylar netleşecek, bürolar tutulacak, sloganlar, vaatler, projeler, encümen adayları tartışılacak ve göz açıp kapayıncaya kadar “Haymana’nın kurtarıcısı” adledilen şahıs makama oturacak.
Bu makama oturan “Haymana sevdalısı” vasfı da taşıyacak aynı zamanda. Bence de öyle.
Vatandaş cin gibi. Soruyor “Bir belediye başkanı ayda 50 bin TL maaş alsa, yılda 600 bin TL eder. 5 yıl görevde kalsa alacağı toplam para yaklaşık 3 milyon TL.
Peki bir aday seçim süresince ne kadar para harcar?
Bürosu, aracı, yakıt masrafı, afişi, büroşürü, yiyecek içeceği, düğünlere altını, cenazelere çayı şekeri, yancılara cep harçlığı, “Hep seni destekliyoruz, sülalemiz senin yanında” diyenlerin pazar parası, faturaları, cigara parası... derken kaba hesap 3 milyon TL.
Bakın aday için “Haymana sevdalısı” diye boşuna demiyoruz. Başkan olunca 5 yılda alacağı parayı, kısa sürede adaylık sürecinde harcıyor.
Haymana sevdası tam da böyle birşey demek ki..” diyor. Adaylar netleşince vatandaş bunu size de soracak. Bilginiz olsun.
Tabii bir de seçim sevdalılarımız var. Seçim büroları açılır açılmaz, sobanın başına çöken, gözü dağıtılacak, kuru pasta, meyve, çiğköfte ve bilimum zerzavatta olanlar.
“Mezardaki anamı kaldırıp sana oy verdireceğim” diyen, seçim sevdalıları. Kahvede bir çayın hesabını yapıp, seçim bürosunda bir demlik içenlerlere selam olsun. Bir başka seçim bürosunun ikramlarını oraya konuşlandırdığı arkadaşından öğrenip, anında yaka rozetini bir başka parti rozetiyle ışık hızında takaslayanlara da ancak hürmetimiz olur.
“Bu sistem iyi oldu. Ne öyle her yıl seçim seçim bıkmıştık” diye sesli konuşan, “Ulan 4-5 yılda bir seçim mi olur. Bu arada biz taş mı yiyeceğiz?” diye içinden çemkirenlere saygımız sonsuz icabında.
“Haymana sevdası”  hepimizin ortak noktası aslında. Bu sevdadan çöllere düşmesekte,  seçmende olsak, seçilende olsak bürolara ilk düşenleriz evelallah...
xxxxxxx
Sümerler, Ortadoğu’da M.Ö. 18.000 yıl önce kurulmuş muhteşem bir uygarlık. Her yönden oldukça gelişmiş, bilim, sanat ve astronomide bugüne bile ışık tutan bir millet.
Sümerlerin yok olması ile ilgili birçok tez var. Bunların başında olumsuz doğa olayları en başa yazılan bir neden. Ancak bugün Sümerlerden kalma kil tabletlerde Akadların bu medeniyet üzerindeki yıkıcı etkisinden de bahsedilir.
Sümerler kurdukları uygarlıkta rahat ve rehavet içinde yaşarken, yıkılışından 100-150 yıl kadar önce, yani günümüzden 4500 yıl önce Arabistan içlerinden Akad diye adlandırdıkları kavmin insanları Sümer kentlerine çalışmak için akın akın gelmeye başlıyorlar.
Bir kısım Sümerler bunlara karşı çıksa da diğerleri ucuz ve kolay işçilik ve köle gözüyle baktıklarından göz yumuyorlar.
Aradan geçen 150 yıl içinde işler değişiyor. Akadlar süratle kalabalıklaşıyor ve birçok kentte azınlıktan çoğunluğa geçiyorlar. Bu çoğalma ve kendi yaşadıkları topraklardan kalma inanç ve kültürleri ile kentlerde kargaşa yaratmaya başlıyorlar. Hatta kentlerde yıkım derecesinde talanlar başlıyor. Ülkenin asıl sahipleri Sümerleri öldürüyor ve sonra yönetimi de ele geçiriyorlar.
Sümerler bu yaşadıklarını kil tabletlere  “Gelecek olan felaketi fark edemedik, fark ettiğimizde geç kalmıştık” diye aktarırlar. Ne dersiniz tanıdık geldi mi?...