2001 yılında aynı şeyleri Ecevit Hükümeti zamanında da söylemiştim. “Tüm olumsuz şartlar oluştu ve artık yönetemiyorsunuz ve ilk seçimde gideceksiniz.” Fırlatılan kitap bahaneydi. Nitekim 2002 yılında AKP iktidara hemde bağıra çağıra geldi.

Yıl 2021. Bundan 20 yıl önce söylediklerim şimdi yeniden geçerli. Artık AKP de yönetemiyor. Ve muhtemelen bu seçimde de kaybediyorsunuz.

Evet artık yönetemiyorsunuz. Cumhurbaşkanı Erdoğan; iyi bir hatip olabilirsiniz. Ama asla iyi bir ekonomist değilsiniz. Garibin cebi getirdi, garibin kaynamayan tenceresi götürecek.

Temel sorunumuz eğitimin hali ortada.. ilk başta bunda çuvalladınız.

“Hukuğumuza müdahale ediliyor” falan değil. Artık hukuğun sadece adının kaldığı zamanlardayız. Memlekette adaletten birtek dürüstlerin çekindiği bir mekanizma var oldu sayenizde.

İç ve dış politika da çuvalaldınız. Bir gün önce “kanka” dedikleriniz ile bir gün sonra deyim yerindeyse saç saça kavgalısınız. Şu anda Katar haricinde kimse yok yanımızda. Katar ile ilişkilerin de neden iyi olduğu malum. İçte herkes birbirini düşman gibi görüyor. İktidar yanlıları muhalefet yanlılarını fırsat bulsa bir kaşık suda boğacak. Aynı şekilde muhalefette iktidara destek verenleri. Bu kadar “kutuplaştırıcılık” artık hafif kalıyor düşmanlaştırıcı politika ile çok ciddi bir iç güvenlik meselesi ortaya çıkıyor.

Memlekette barınan milyonlarca mülteci ve kaçağın hesabını kimse bilmiyor. Bunların geleceği ile ilgili kimsenin bir fikri yok.

“Bize saldıran, kıskanan, altımızı oyan ya iç güçler ya dış güçler” diye oyaladınız. Ama iğneyi kendine batıran hiç yok. Çuvaldız'ın da mantığı kalmadı.

Çok öğündüğünüz hasta garantili sağlık, yere göğe koyamadığınız otobanlar, köprüler, geçiş garantili yollar, oralardan nemalanan 3-5 kişiye milyonlarca vatandaşı değiştiniz.

Tarımda kendi kendine yeten ülkeden, kendi kendine yiten ülkeye koşar adım. Yediğimiz, giydiğimiz, aldığımız herşey ithal. Çiftçi kara sabanlı, öküzlü günlerini mumla arıyor.

Bazen AKP'yi eleştiren yazı yazdığımda Haymana'daki birkaç partili bozuluyor. Valla umrumda değilsiniz. Burada size yakın 3-5 kişiyi işe almışsınız falan. Önemli değil. Memleket elden gidiyor.. farkında mısınız?

Başınız sıkışınca cami açmakla, dara düşünce “gaz çıkarıyoruz” demekle, yerlilikle, millilikle, “Pek bir dindarız” ile artık yürümüyor. Kısacası artık yönetemiyorsunuz... Bunları herhangi bir siyasi parti ile resmi veya gönül bağı olmadan, sorumlu bir vatandaş olarak yazıyorum.

Dolarla maaş almıyorum, dolar borcum da yok. Ama o dolar sizlerin makam koltuğunu boşaltıyor. Bununda hesabını sayenizde milyar dolarlara konanlara da sorun bir zahmet. Donuna bit pire dolanlara değil.

HAFTANIN SÖZÜ: En kusursuz cinayet, yaşam sevincini öldürmektir.

HAFTANIN HABERİ: İlk insan kopyalama deneyinde yanlışlıkla kaynanasından 2 tane daha kopyalayan D.C’nin (57) bilime isyanı yürekleri dağladı.