Mevsimi gelince domatessiz sofra bulamazsınız. Hatta yiyecek hiçbir şeyi bulunmayanlar, kıpkırmızı bir domatesi ekmeğine katık edip karnını doyurur.

İyi de, tarlada kokusu, sofrada lezzeti bir başka güzel olan domates konusunda ne gibi gelişmeler oluyor haberiniz var mı?

 

DOMATES VİTAMİN KÜPÜ...

 

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; Keele Üniversitesi’nde yapılan son araştırmalar, günde en az birkaç domates yemenin kanser riskini azalttığını ortaya koyuyor. Bunun sebebi de domates kırmızı rengini veren “Iycopene” adlı pigment. Özellikle sigaranın oluşturduğu toksinlerdin yol açtığı kanser riski söz konusu olduğunda domates yemenin gerçekten işe yaradığı bir gerçek.

Bir başka araştırmanının sonuçları da domatesi gözde yapan çalışmalardan birinin ürünü...

Her konuda olduğu gibi domates alanında da araştırmalar yapan bilim adamları,  içinde normal domatese göre üç kat daha fazla Beta-Keroten bulunan domates yetiştirdi.

Vücudun Beta-Keroken’i a vitaminine çevirdiğine değinen araştırmacıların belirttiğine göre, mutasyona uğratılarak yetiştirilen domates, bir vitamin küpü haline dönüştürülmüş...

Journal Science adlı bilim dergisinde yer alan haberde, domatesin vitamin küpü haline gelene kadar dört kuşak geçirdiği ve bu şekilde, sürekli vitamin depolayan bir ürün haline gelebildiği belirtiliyor.

 

BESLENME ALIŞKANLIKLARIMIZ
 

Domates ile giriş yaptık ama beslenme sadece domatesle olmayacağı için, bu konuda küçük bir ufuk turu yapmak hepimiz için faydalı olacaktır...

Beslenmenin sağlık üzerinde etkisi tartışılmaz bir gerçek. Sağlığımızın güvencesi bir anlamda beslenme alışkanlıklarımızdır. Bunun bilincinde olarak besinleri tanımak ve bütün o güzel ama zararlı besinlerin cazibesine kapılmadan doğru beslenmek, beden sağlığımız için olduğu kadar, ruh halimizi de etkiler...

 
UNLU BESİNLER...
 

Ekmek doyurucu olmasının yanında, eşsiz bir besin kaynağıdır.

Herkesin köşe bucak kaçtığı yağı içermez. Lif açısından ise çok zengindir. Şişmanlatıcı olduğu yolundaki inançlar doğru değildir.

Ekmek, insanı tek başına şişmanlatmaz; ona bu özelliği veren şey, çoğunlukla tereyağı ve margarinlerle birlikte yenmesidir.

Yemek masalarının başköşesine kesinlikle ekmek yerleştirilmelidir. tabii lif açısından daha zengin (kepek, çavdar, mısır) ekmek çeşitlerini tercih etmek menfaatiniz icabıdır.

Kepekli ekmek, mineral ve B vitaminleri açısından daha zengindir. Lifli oldukları için, mide ve bağırsak gazlarını önler. Kepekli ekmekte bir miktar E vitamini de vardır. Beyaz ekmek, esmek ekmeklere oranla daha fazla kalsiyum içerir. B vitaminleri açısından, ötekiler kadar değilse de oldukça zengindir.

 
VİTAMİN VE MİNERALLER
 

-A vitamini, en çok karaciğer, böbrek, süt ve süt ürünleri, yumurta ve balıkyağında bulunur. Bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar ve gözler için özellikle yararlıdır.

-B vitaminleri, sağlık sinirler için hayati önem taşırlar, aynı zamanda sindirim sırasında besinlerden enerji elde edilmesini sağlar.

-C vitamini, güçlü bir antioksidandır, aynı zamanda enfeksiyonlara karşı dayanıklılık sağlar, kanı ve kan damarlarını besler.

-E vitamini, bir antioksidan olarak kansere, kalp hastalıklarına, erken yaşlanmaya, katarakta ve öteki hastalıklara karşı direnç sağlar. Kalsiyum genellikle süt ve süt ürünlerinde bulunduğu iddia edilirse de artık sebzelerin de kalsiyum içerdiği anlaşıldı.

-Demirin, anemiyi tedavi ettiği zaten biliniyor ancak yorgunluk ve enfeksiyonlara karşı dirençsizliğe karşı da çok faydalıdır.

-Çinko, besinlerin sindirilmesinden adalelerin, kemiklerin ve cildin sağlık kazanmasına kadar pek çok işlevi olan bir mineraldir ve farklı türlerdeki pek çok besin maddesinde mevcuttur.

-Selenyum, serbest radikalleri öldürme etkisi sayesinde erken yaşlanmaya karşı koruma sağlar. Tahıl ürünlerinde, ette ve balıkta bulunur.