Ülkemizde en çok ihmal edilen konulardan biri de sigorta…

Bir deprem ülkesi olmamıza…

Trafik kazası sayısındaki fazlalığa…

Yangınlara…

Fırtınalara…

Sel baskınlarına…

Dolu vurmalarına…

Rağmen ihmal edilen sigorta konusu, bu alandaki bilinçsizlikten kaynaklanıyor.

 

BİLİNCİ YÜKSELMEK GEREK

 

Yaşanan son depremler ve sel felaketleri canımızı yakarken, ortaya çıkan maddi zararın tazmini de bir sorun olarak orta yerde duruyor…

Türkiye Cumhuriyeti elbette büyük bir devlet ve gereken desteği sağlıyor ama sigorta konusu çok farklı bir önem arz ediyor.

Can ve mal güvenliğimiz, yarınlara daha emin adımlarla ilerlememiz açısından sigortalılık bilincinin yükselmesi gerekiyor.

 

NORMAL ZAMANDA İDRAK…

 

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, konuyla ilgili açıklamasında bu durumu çok net biçimde otaya koymuştu:

“Sigorta ayrı bir faaliyet alanı, insanın güveni, geleceği ve ileriye yaptığı yatırımdır. Ülkece yaşadığımız asrın felaketleri vatandaşlarımızın kendini güvence altına almasını gerekli kıldı. Tabii bu da sigorta yaptırmanın daha da ön plana çıkmasını sağladı. Her zaman hayatımızın bir parçası olan sigortanın önemini sadece bu felaketleri yaşadıktan sonra değil, normal bir zamanda da idrak etmeliyiz”

 

MARMARA DEPREMİ SONRASI

 

17 Ağustos 1999’daki Marmara Depremi’nin 23. Yıl dönümünde Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) zorunlu deprem sigortasıyla ilgili güncel veriler paylaşıldığında görüldü ki yapacak çok şey var.

- DASK’ın Ağustos 2022 ile ilgili güncel verilerine göre Türkiye’de zorunlu deprem sigortası yürürlükte olan konut sayısı 10 milyon 776 bin 714 adede ulaştı. Buna göre sigortalılık oranı ise yüzde 53.8 oldu. Ancak bu oran 2021 sonunda yüzde 59.56, 2020 sonunda yüzde 56.51’di. 

- Yürürlükteki poliçelerle ilgili üretilen prim tutarı yaklaşık 2 milyar TL oldu. Ayrıca Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) verilerine göre zorunlu deprem sigortasının karşılamadığı hasarlar için kullanılan ihtiyari deprem sigortasında yılın ilk altı ayında üretilen prim geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 95 artarak 2.2 milyar liraya ulaştı. 

- DASK’ın verilerine bölgesel olarak bakıldığında en yüksek sigortalılık oranı yüzde 62.8 ile Marmara, en düşük oran ise yüzde 44.3 ile Karadeniz’de hesaplandı.

Son maddeye dikkat edilirse, sigortalılık oranındaki artış, depremin yaşandığı Marmara Bölgesinde…

 

KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ…

 

Marmara depremi yakıcı, yıkıcıydı ama yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli son depremler ondan da beterdi. Depremlerden etkilenen illerdeki konutların sayısı 2 milyon 175 bini buluyordu ve bu yapıların yüzde 48,37'sinin deprem sigortası vardı.

DASK verilerine göre, deprem sigortalı konutların sadece yüzde 3,85'ini 1975 ve öncesinde yapılmış binaların, yüzde 27,82'sini de 1976-1999 tarihli yapıların oluşturuyordu.

Yani sigortalı konutların yüzde 31,67'si 1999 ve öncesine aitti.

Özetle; Zorunlu Deprem Sigortası uygulamasının başladığı 27 Eylül 2000'den itibaren gerek kurum gerekse sigorta şirketleri, toplumda sigorta bilincini artırmak amacıyla çok sayıda kampanya düzenledi ama bundan istenen sonuç elde edilemedi.

 İ