İsrail’in Filistin’i işgaline tepki olarak Türkiye’de İsrail mallarına boykot başladı. Hiçbir şey elimizden gelmiyor bari onları ekonomik olarak sarsalım dedik. Hiçbir şeye yaramasa da en azından karınca misali safımızı belli edelim dedik ama gelin görün ki içimizdeki İsrail zihniyetliler bu güzel hareketi de sabote etmeyi başardı.

İsrail’in Filistin’i işgaline tepki olarak Türkiye’de İsrail mallarına boykot başladı. Hiçbir şey elimizden gelmiyor bari onları ekonomik olarak sarsalım dedik. Hiçbir şeye yaramasa da en azından karınca misali safımızı belli edelim dedik ama gelin görün ki içimizdeki İsrail zihniyetliler bu güzel hareketi de sabote etmeyi başardı.
İsrail ürünlerini satamayan zincir marketler mecburen ürünlerin fiyatlarını yüzde 50 oranında düşürdüler. Hepimiz sevindik, “ne güzel amaç hasıl oluyor” dedik. İsrail’e füze atamasak da ekonomik olarak darbe vuruyoruz diye heyecanlandık. Ama hesaba katmadığımız ve daha önce de şahit olduğumuz manzaralarla karşı karşıya kaldık yine maalesef…
Bazılarımız koşa koşa indirime giren ürünleri satın aldı. Bazılarımız İsrail’e ait kolaları satın alıp yere döktü ama kolanın borsa değerini yükseltti.
Bazılarımız o meşhur kahve markasının bardağıyla fotoğraf çektirip İnstagram hesabında paylaştı, bazılarımız niye her şeye burnumuzu sokuyoruz diye Filistin’deki zulme sessiz kalmayı tercih etti.
Hatırlarsanız bir de Pandemi döneminde maske zorunlu oldu diye maske kara borsaya düştü sonra maske fiyatları 3’e katlandı.
Türkiye’de dünyanın en büyük felaketi olan 6 Şubat depremi yaşandı, bölgeye yardım amaçlı gönderilen battaniye fiyatları 3 katı arttı.
…
Şimdi de İsrail ürünlerinin fiyatı düştü diye yerli ürünlere zam yapmaya başladı içimizdeki İsrail zihniyetliler.
Sahi biz ne zaman akıllanacağız? Yaşanan bu felaketlerden hiç mi ders çıkarmıyoruz da 3 günlük dünyaya bu kadar tamah edip, birbirimize darbe darbe üstüne darbe vuruyoruz.
Yaşanan onca felakete rağmen ders çıkarmıyoruz hiçbir şeyden.
Pazara gidiyorsun pazarcı çürük mallarını dolduruyor poşete, bankada sıra bekliyorsun birileri kendini uyanık sanıp sıranı kapıyor, markete giriyorsun 20 liralık ürünü sana 100 TL’ye satıyor….
Tepemize bomba yağmadan işgal edilmişiz demek ki…
Nasıl mı? Ahlaken, zihnen, fikren işgal edilmişiz…

Gazze’de insanlar bir yudum suya hasret, bir kuru ekmeğe muhtaçken bile dik duruşundan taviz vermeyip dünya hayatına meyletmezken nedir bizdeki bu aç gözlülüğün, dünya sevgisinin sebebi?
Evet Gazze’de büyük bir zulüm var. Ya bizim birbirimize yaptığımız bu zulümleri neden düşünmüyoruz. Neden 3 günlük dünya imtihanı için bu kadar uzaklaştık değerlerimizden. Ağzımızı açtığımızda adalet, ahlak, din, kitap diye mangalda kül bırakmıyoruz ama en basit konularda bile birbirimizin hak ve hukukunu çiğneyip atıyoruz bir kenara.
Bize en büyük düşman yine bizlermişiz ben bunu bir kez daha anladım.
Yaşadığımız onca felaketten ders çıkarmayıp bu şekilde davranmaya devam ettikçe değişmeyeceğiz. Allah’ın üzerimizdeki hükmü de değişmeyecek.
Gazze’ye cihat etmeye gidelim diyenleri önce nefsiyle, vicdanıyla cihat etmeye davet ediyorum. Yoksa işimiz zor; hem de çok zor….