Geçtiğimiz günlerde Şehit Tabelasının yerlerde olduğu ile ilgili haber yapmıştık. İnternet üzerinden “Ne var siz kaldırsaydınız, böyle haber olur muymuş, iki çivi çakamadınız mı?” tarzında yorumlar geldi.

Şehidin ismi de cismi de başımızın üstünde eyvallah.. Sorun o tabelanın yerden kaldırılması değil. Yerlerde olan sorumsuzluktur ve bunu gören gözlere ihtiyaç vardır.

Herkes işi, görevi neyse yapacak. Biz haberini yapacağız, bu işin sorumluları da şehidimizin ismini yerlerde bırakmayacak. O zaman yere dökülen çöpü de biz toplayalım, bozulan kaldırım taşını da biz yerine koyalım, ne gerek var haberini yapmaya..olur mu?..

UZLET’me BE ÜSTAD

Hemşerimiz Ayhan Benli’nin “UZLET” isimli kitabını bitirdim 2020’nin yerini 2021’e devretmeye meylettiği günlerde.

Bir başka yazar hemşerimiz Burhan Sönmez’den sonra okumaktan büyük keyif aldığım ve gurur duyduğum yazarlardan birisi diyebilirim Ayhan Benli için.

İçinde bulunan 11 hikayenin her biri oldukça özgün ve sürükleyici. Bir hikayeyi okumaya başladığınızda bitirmeden bırakamıyorsunuz.

Akıcı bir dil, farklı bir üslup ve lezzetli bir anlatımla bir çırpıda okudum desem yalan olmaz. Benli hikayelerin sonunu ünlü ve başarılı yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın filmleri gibi bitirmiş. Hikaye sonunu sanki okuyucuya bırakmış ve “Sen nasıl istersen öyle bitir” demiş.

Şiir ve kendine ait sözlerden oluşan “Zulmün Müzesi” kitabı da öyle. Farklı fikirler, kelimelerin dansı ve akabinde ortaya çıkan ezber bozan düşünceler.

Hemşerimiz Ayhan Benli’nin kitaplarını, dilini, tarzını, anlatımını kısacası edebiyatını çok sevdim ve beğendim.

Sayın Benli; yeni kitaplarını özlem ve hasretle bekliyorum, fazla “Uzletme” bence…

DON LASTİĞİ ZAMMI..

Asgari ücrete yüzde 21 zam yapıldı. İktidar kanadı “Amma valla iyi zam yaptık, enflasyon canavarına sille tokat giriştik, gözünüz insanlık görsün” tarzında özellikle sosyal medyadan bol keseden kendi kendilerini gazladır.

Peki bu yüzde 21’lik zam kafi miydi?

Misal asgari ücret doların yükselişine göre artsaymış 3 bin, Avro’ya göre 3 bin 250, altına göre 3 bin 600, ayçiçek yağına göre 4 bin 550, rakıya göre 5 bin 855 TL olacakmış.

Bu rakamlar TÜİK’ten alınmış. Asgari ücret belirlenirken yine TÜİK’ten fikir alınmış ve ona göre arttırılmışmış. Ama bu artışlar göz önüne alınmamış.

Peki ya ne olmuş?

Yine aynı TÜİK’in araştırmasına göre 2020’de triger kayışı ile don lastiğindeki artış dikkate alınmış ve Asgari ücret 2.825 TL olmuş.

2021 yılında asgari ücretlinin kaderini triger kayışı ve don lastiği belirlemiş. “Kayışı sıyırmadan donlarınıza sahip çıkın” denmek istenmiş olabilir mi?

HAFTANIN HABERİ: BİM’den tek seferde 2 koli yumurta ile 5 kilo sıvı yağ alan S.C(35) yine düşman çatlattı.