Erzincan İliç’te faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen toprak kayması can kayıplarıyla yüreğimizi yakarken, üretim aşamasında alınması gereken önlem konusunda da hayati mesajlar veriyor…

Erzincan İliç’te faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen toprak kayması can kayıplarıyla yüreğimizi yakarken, üretim aşamasında alınması gereken önlem konusunda da hayati mesajlar veriyor…
Türkiye 3 trilyon dolar civarındaki maden değerlerini elbette işlemek, kullanmak, satmak zorunda. Dünya ticaretinde önemli yeri olan 90 maden çeşidinden 77’sinin ülkemizde olması bu gerçeği görmemiz açısından yeter de artar bile.
Uzmanların belirttiğine göre; ‘altın’ madeni Türkiye açısından önemli. Çünkü ekonomimize 300 milyar dolar katma değer sağlayacak bir potansiyele sahibiz…
Her şeye rağmen hiçbir maden insan hayatından değerli değildir…
Yaşanan son felakete bu gözle bakarsak gelecekte yaşanması muhtemel faciaları, acıları azaltmış oluruz…
Geçmiş olsun, başın sağ olsun Türkiye…

***

NE OLACAK BU CHP’NİN HALİ?

Dün, “CHP’nin derdi herkesi gerdi! Siyasi soykırım ve son sözüm; tahmini çözüm…” başlıklı yazımı bir gün sonra hatta birkaç saat sonra yazmış olsaydım, içeriği farklılaşırdı. Çünkü eski İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat’ın “Siyasi soykırım var” söylemini, “Biz dala konmuş kuş değiliz” diyerek geleceğe dönük mesajla beslemesi, kısa süre sonra yaşanan sarsıcı istifalarla daha bir önem ve anlam kazandı.
İstifa edenler arasında CHP’nin sembol isimlerinden Gürsel Tekin’in de bulunması, parti içindeki ‘izahı zor’ mücadelenin ulaştığı boyutu göstermesi bakımından çarpıcıydı…
Partinin eski İl Başkanı, eski Genel Sekreteri ve eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, X üzerinden yaptığı paylaşımla duyurduğu istifasında her bir satırının sorgulanması gereken ifadeler kullandı.
Öyle ya;
CHP, ne ara, “Parti içi hemşericilik, gruplaşma, ekipleşme ilişkileri ile makam ve mevkilerin dağıtıldığı” bir partiye dönüştü…

Partiye emek veren, partinin iktidar olması için çalışan insanların dışlandığı” olmuştur…
Türkiye'de iktidar mücadelesi yerine parti içi iktidar mücadelesinin yeğ tutulduğu” herkesin malumu…
Ancak…
İdeoloji, ilke veya düşünce ile oluşan yoldaşlık ruhu yerine ahbap - çavuş, eş, dost, akraba ilişkilerinin her düzeyde belirleyici olduğu bir yapı haline dönüşmüştür” ifadesi, “Türkiye Cumhuriyetini kuran” olmakla övünen bir siyasi partinin içine düştüğü hal olmamalı…
Gürsel Tekin’den önce ve sonra da istifalar oldu. Bunların içinde, “Sen adayımızsın, git arabanı giydir” denilip ortada bırakılanlar da bulunuyor…

MUSTAFA SARIGÜL DE TEPKİLİ

Gelişmelerin en düşündürücü yanı ise tam bir ‘tasfiye’ sürecinin işliyor olması…
Ben demiyorum, CHP’nin ve siyasetin bir başka marka ismi Mustafa Sarıgül diyor. Ne diyor?
- Parti yönetiminde başarılı olmanın yolu, tasfiye siyasetinden değil siyasi ve demokratik nezaketten geçer…
Sarıgül’ün şu cümleleri, siyaseten beklenmedik gelişmelere yol açabilir mi acaba?

- Partiler, ‘az olsun benim olsun’ mantığıyla yönetilemez. Parti örgütleri ve partiye verilen emekler göz ardı edilemez. Kendisiyle parti içi mücadele ettiğim Gürsel Tekin CHP için bir değerdir. Gürsel Tekin, ‘giderse gitsin’ denecek bir siyasetçi değildir. Herkesi bu yanlıştan dönmeye davet ediyorum.

***

Yapmayın, etmeyin siz kardeşsiniz” diye araya girmek istiyorum ama ‘kardeşlik’ ruhu göremiyorum…
Koca partiyi ‘para’mparça etmeyin, yazıktır…