Günlük yaşantımızda  karşılaştığımız bazı konular beni bu başlığı atmama neden oldu.

Günlük yaşantımızda  karşılaştığımız bazı konular beni bu başlığı atmama neden oldu.

Yani yapıyor “mış gibi olmak” ya da görünmek.

Çünkü günümüz sosyal medyası bunu çok güzel kamufle ediyor.

Yaptığınız değil yapmak istediğinizi yapıyor gibi görünmeyi tamı tamamına gerçekleştiriyor adı üstünde “sanal medya “

Aslında göründüğü gibi olmak mümkünsüz bir şey değil. Ancak kolay değil.

Adam gibi olmak, başı döner gibi olmak, film gibi biri olmak, herkes gibi olmak, kusacak gibi olmak, görmüş gibi olmak, kapı gibi olmak, deli gibi mutlu olmak, eskisi gibi olmak, su gibi aziz olmak, çocuklar gibi mutlu olmak, turp gibi olmak, tığ gibi olmak, sıkıntıdan patlayacak gibi olmak, göründüğü gibi olmak, kira öder gibi ev sahibi olmak gibi sıralanabilir.

"Mış gibi" bir din yaşayan, mış gibi yapanlar, çoğunlukla birilerini   aldatıyor, aldattığını sanıyor, hatta kendinin aldandığını biliyor ama işine öyle geliyor, günü kurtarıyor.

Böyle olunca da bir işi Allah rızası için hakkı ile yapmak yerine “Mış gibi “ yanı yapıyor muş gibi yapmak tercih ediliyor.

Buna bir iki örnek vererek yazımı noktalıyım.

Bir yere görkemli bir tesis yapıyorsunuz, oradaki tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan yerleri satarak o hizmet alanını yapmaya çalışıyorsunuz.

Yapıyorsunuz da helal olsun.Keşke yaptığınız şartlara uygun yerde olsu.

Ama yaptığınız işletme işin kurallarına yatırım şartlarına haiz değil. Yürüyüş ana yoldan geçen araçların gültüsü ile bozuluyor, eksoz dumanı genzinizi bilmeseniz de yakıyor. Bisiklet yolu yapılmış inişi var, çıkışı var. Ağaçtan harika bir dinlenme otuma ve çocuk alanı yapmışsınız ama yüksek gerelim direğinin dibinde.

 Ağaçlar dikmişsiniz kimi bakımsızlıktan kurumuş, kiminin damlama sulama hortumları kopmuş.

Ama herkesi oraya bir şeyler yapmış gibi getirip gezdiriyorsunuz.

Yani buna ne denir “Mış” gibi yapmaktan öte