Geçen hafta Levent Koç ile ilgili bir analiz yazısı yazacağımı söylemiştim. Arayı soğutmadan Levent Hoca’ya bir kuş bakışı yapmak kaçınılmaz oldu. Öncelikle 2019 yerel seçimlerine yeni bir soluk ve renk getirdiğini atlamak olmaz. Levent Koç’un aday olması ile siyaset masasında daha önce dağıtılan kartların yeniden karılması mecburi oldu. Koç’un adaylığı henüz ortada yokken çoğunluğun ortak fikri “Bu seçim Özdemir Turgut ile Hacı Aysu arasında geçer” şeklindeydi. Koç’un adaylığı ile bir anlamda ezberler bozuldu ve masaya bir pokerci daha dahil olmuş oldu.

Koç öyle sıradan bir aday da değildi hani. Yıllardır herkesin dilinde olan “Haymana’ya okumuş, kültürlü bir aday çıkmıyor” söylemi Levent Koç ile bir anlamda “Haa tamam o zaman” a evrildi.

Koç üniversite okumuş, öğretmen olmuş, yüzlerce öğrenci yetiştirmiş ve şimdi de Haymana Belediye başkanlığına talip olmuştu. Yıllardır söylenen “Eğitimli bir aday” kalıbına cuk oturan birisiydi ilk bakışta.

Peki daha önce doktorlar, avukatlar veya benzer adaylar da ortaya çıkmış ama komik sonuçlar alarak Haymana’yı neden terk etmişlerdi de, Koç bu defa bazı kesimlere umut oluvermişti?

Çünkü Koç sadece üniversite hayatı boyunca Haymana’dan uzaklaşmış ondan önce ve sonra sürekli Haymana’da bulunmuş, mesleğini de yine Haymana’da devam ettirmişti. İşte işin can alıcı noktası buradaydı. Koç o diğer eğitimli adaylardan farklı olarak Haymana havasını sürekli solumuş, çocukken sokaklarında misket oynamış, gençliğinde gazozuna maçlar yapmış, kahvesinde tavla atmış, öğretmenliğinde de yine Haymana çocukları ile haşır neşir olmuştu. “Ben yüksek okul okudum, Haymana da kimmiş, ben daha iyi yerlere layığım” sevdasına bu topraklardan kopmayarak diğerlerinden farkını belli etmişti. İşte tam da o nedenle birilerince dillendirilen “eğitimli-kültürlü, üstüne üstlük o bir Haymanalı” kalıbına enine boyuna oturan birisiydi. O nedenle de “Adayım” diye çıktığında, diğerleri gibi burun kıvrılmadı, ötelenmedi, doku uyuşmazlığı yaşamadı ve favori adaylar arasında yer aldı.

Bir defa son günlerde söylenen “proje aday” lafına şahsen katılmadığımı söylemeliyim. “Proje aday” tarifi son dakikalarda ortaya çıkan, göstermelik mitingler yapan, etrafına ve kendine güven vermeyen tavırlar sergileyen ve her halinden niyeti okunan kişidir. Ama Koç 3 yıldır çalışan, son günlerde ise gecesini gündüzüne katıp etrafındaki ekiple mücadelesini veren kişi. Şunu yaptı, şu şunu dedi, bu böyle destek oldu lafları hikaye. Proje aday olmadığına kesinlikle inanıyorum.

Peki Koç’un eğitimli-kültürlü bir aday olması, kazanmasına, velev ki kazanırsa bu işi başarmasına yeter mi? Belediye işi elbette okumayla, kültürle veya üniversiteli olmakla direk bağlantılı olan bir kurum değil. Belediye hem zeka, hem biraz esnaflık, hem insan yönetme sanatı, hem de proje ve işbilirlik gerektiren bir müessese. Bu özellikleri barındıran kişinin aynı zamanda eğitimli-kültürlü ve belli bir mürekkep yalamış olması çifte kaymaklı kadayıf gibidir. Tüm bunları Levent Koç barındırıyor mu derseniz, ona cevap vermem tarafgirlik olur. Cevabını halk verecek.

Ama Koç’tan beklenti yüksek. Hem seçim sürecinde, hem de kazanması halinde ondan sonrasında. Seçim sürecinde farkını her haliyle ortaya koymalı önce. Seçim projelerinde diğer adaylar gibi klasik söylemlerden ve vaatlerden başka “İşte okumuş insan farkı bu. Kimsenin aklına gelmeyeni nasılda ortaya çıkardı” dedirtebilmeli.

Koç encümenlerini seçerken bir veya birkaç kadın encümen adayını da sahaya sürmeliydi bence. Zaten erkek işgalinde ki bir yere kadınları da dahil etmesini beklerdim ondan. Yapmadı. Bir bildiği vardır belki. Sonuçta Levent Koç Haymana siyasetine 2019 seçimleri için bir hava getirdi. Benim söyleyeceklerim bu kadar. Bundan böyle önce Koç, sonra sandık konuşacak.

HAFTANIN HABERİ: Özhaseki’nin dönerinden alamayan F.E (21), Özhaseki’ye karşı tazminat davası açmaya hazırlanıyor.

HAFTANIN SÖZÜ: Atlar hasat zamanı, insanlar ise seçim zamanı kıymete binermiş.

SAYGILARIMLA