Haymana Son Kale’de 100. Yılını kutladı. 100. Yılı olması dolayısı ile farklı ve yerine göre dolu sayabileceğimiz bir program vardı.

Sahne ve program bir şekilde doluydu, ama sahnenin önü dersen 100. Yılımızda 100’ümüz öne eğildi desem herhalde abartmış olmam.

Haymana, tarihine hele hele Türkiye Cumhuriyetinin Son Kalesi’ne ne kadar sahip çıktığını gördük, yada daha doğrusu göremedik.

Sempozyuma katılamamıştım. Ama son iki günü Cimcime Meydanındaydım. Meydandaki pek olmayan kalabalıktan çocukları, kamu ve belediye görevlilerini bir de Giresunluları çıkar geriye bir avuç bile kişi kalmaz.

Halkı geçtik devlet bile hala Polatlı sevdasında. Oraya Cumhurbaşkanı, bakanlar gidiyor, buraya yardımcıları, kısacası şaşı bakanlar geliyor. Tüm Türkiye Polatlı’ya odaklanmış, yatırımlar yine Polatlı’ya, bize kahramanlık gazı. Düğündeki mazlum kız evi gibi kendi aramızda çalıp söylüyor, eğleniyoruz.

Madem hükümet yönünü Polatlı’ya çevirmiş, peki muhalefet nerede? Cumhurbaşkanı Erdoğan Polatlı’ya gidiyorsa Kılıçdaroğlu, Akşener, Babacan veya Davutoğlu’da buraya gelsin. Ya da büyükşehir belediyesinden birkaç başkan yardımcısı gelebilirdi. O da yok. Polatlı seçim sandığına oy atıyor da biz aşk şiir mi atıyoruz? Cumhuriyetçiliklerine, milliyetçiliklerine toz kondurmayan, her laf açıldığında halel getirmeyen eyy muhalefet… sizler neredesiniz? İşte milliyetçiliğin Nirvanası buradaydı. Cumhuriyetin temelleri 100 yıl önce bu topraklarda atıldı. Sizler hangi ölü toprağının altında kaldınız?

Genel Başkanları geçtik, Pazar günü meydanda veya pazartesi programında Haymana İlçe Başkanlarının bazıları, gözönündeki siyasiler, adaylar falan da yoktu. Haymana’nın 100. Yılı Başkan Turgut’un kendi düğünü bayramı değil. Hepimiz sahip çıkmamız gerekmiyor mu? Ben ilçe başkanlarını ya da eski yeni tüm siyasileri programın her anında, her dakikasında tam kadro görmek isterdim. Gelenleri karşılarken, koştururken, her noktada gözlerim aradı. Özellikle protokolde herkesi yan yana, omuz omuza yek vücut orada bulmam lazımdı. Ama yoktular. Memleketin kurtuluş gününde, sizlerin daha önemli hangi işiniz vardı acaba? Defakto “Memleket sevadalıları” sizi....

Laf açılınca birlikten, beraberlikten, tek yumruk olmaktan ağızları dolu dolu konuşanların iş icraate gelince ne kadar boş olduklarını gördük, anladık.

Kısacası Haymana 100. Yılında maalesef birlikteliğini dosta düşmana gösteremedi. Bir noktadan sonra 100’ümüz yere eğildi bence. Organizasyona bir lafım yok. “Adımız Hıdır, elimizden gelen budur” denilerek karınca kararınca bir şeyler yapılmaya çalışılmış, hatta birçok yönden dolu bir programdı. Ama bizler, devlet, muhalefet, siyasiler ve halk olarak içini boşalttık. Tirebolulular kadar olamadık en azından. Adamlar yüzlerce kilometreden gelerek atalarına, tarihlerine sımsıkı sarılırken, bizler iki adım gitmekten gocunduk. Ben meydanlara sığmayacağımızı düşünürken, meydana çıkan “Adam sendeciliğe” şahit oldum.

Son gece sanatçı Kıraç, bu coğrafyanın kıraç topraklarına bir can suyu gibi oldu. Büyük sanatçı nasıl olunurmuş gösteri. 2 saat durmadı, oturmadı, kimseyi de oturtmadı. Helal olsun. İnşallah seneye tüm bu olumsuzlukları beratraf ederiz de, buradan herkese daha çok methiyeler dizeriz..

HAFTANIN SÖZÜ; Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler, fırıldak olurlar. (Uğur Mumcu)