“Haymana'ya fabrika gelmesi lazım aga...” diye kadınların kısırlı poğaçalı altın günlerinde konuştuğu lafları biz erkekler günde en az 10 kere konuşuruz. Konuşana taksimetre açmıyorlar, konuş dur. Ama yıllardır ortada fabrika yok.

Ama durun bir dakika. Peki Haymana'da bir zamanlar olan fabrikaların kıymetini bildik, şakır şakır çalıştırabildik mi?

Mesela Çaldağ Un Fabrikası. 30 sene yattı. Beli büküldü, demirleri çürüdü. Sağolsun iş insanlarımızdan Serdar Özer Bey en sonunda el attı da bir işe yaradı.

Ya da Emniyet Müdürlüğü karşısında en son rahmetli Servet Özer'in alıp sattığı şimdi yerinde yeller esen fabrika. Ne kadar çalıştırıldı bilen var mı?

Bakın Haymana Belediyesi bundan 2 sene önce tohum eleme tesisi yaptı. İlk senesi biraz çalıştı. Bu sene adını anan olmadı. Trilyonluk son sistem makineler ve devasa tesis yatıyor.

Borsadaki yem fabrikası. Ne hevesle yapıldı, çalıştırıldı. Şimdi ne halde peki? O da müebbet yemiş mahkum gibi çürüyüp gideceği günleri sayıyor.

Şu anda bir tek YONCAHES yıllardır tam kapasite çalışıyor. Başka örneği yok.

"La oğlum Haymana'ya fabrika şart" diye zart zurt konuşmak kolay. Sen önce elde olanları bir çalıştırsana. Ondan sonra başkalarını yaparsın. Haymana ovası geniş. Seçim zamanı fabrika getireceeezz.. diye ovaya karşı atıp tutanlar, çürüyenleri, atıl hale gelenleri, ayakta olduğu halde çalıştırılmayanları da bir deyiverin hele....

xxxx

Kurt ile Tilki kanka ve can ciğer arkadaş olmuşlar. (Kurtla Tilki arkadaş olur mu hiç demeyin. Benim bildiğim var öyle bir arkadaşlık)

İki kanka birgün ormanda ağaç gölgesinde yatarken karşıdan gelen tavşanı görmüşler. İkisi birden tavşana "Gel lan buraya" demişler. Tavşan da "Buyurun abiler" demiş. Kurtla tilki "Lan senin başında niye şapka yok" diye tavşanı bir güzel dövmüşler.

Aradan bir zaman geçmiş. İki kafadar yine ağaç gölgesinde yatarken tavşanın geldiğini görmüşler. Kurt "Tilki kardeş şu tavşanı bir daha dövelim. Ama dövmek için şöyle güzel bir bahane bul" demiş. Tilki "Bir paket sigara aldıralım. sigarayı kısa alırsa neden uzun almadın, uzun alırsa neden kısa almadın diye döveriz" demiş. Kurdun aklına yatmış. Tavşanı çağırmışlar "Git bakkaldan bize bir paket sigara al" demişler. Tavşan "Kısa mı olsun uzun mu abi" demiş. Kurtla tilki birbirinin gözüne bakmışlar ve "Lan senin başında niye şapka yok" diye tavşanı yine bir güzel dövmüşler.

Buradan çıkacak ders ne dereseniz; Güçlü olanların fikriyatına uymuyorsanız veya onlar gibi değilseniz, onlar gibi düşünmüyorsanız başınızda şapka olmuş veya olmamış size dayak olmadı çamur atmak için hep bir bahaneleri olur. Ezilen tavşan olmayın. Ama arsız ve pervasız kurtla tilki bence hiç olmayın.

HAFTANIN SÖZÜ: Ahirete gidiyorsun, diyorlarki “faiz almışsın haram”. Onlara “Yok valla. Kur getirisi mevduat kazancın altında kalınca aradaki farkı aldım”. Onlarda diyor ki “Haa tamam o zaman”