Adını Hızır ve İlyas kelimelerinin birleşmesinden alan Hıdırellez, ülkemizde her yıl 5-6 Mayıs’ta çeşitli şekillerde kutlanıyor.

Adını Hızır ve İlyas kelimelerinin birleşmesinden alan Hıdırellez, ülkemizde her yıl 5-6 Mayıs’ta çeşitli şekillerde kutlanıyor. Halk inancına göre, karada darda kalan kişilere yardım ve kılavuzluk eden, bolluk ve bereket getiren Hızır Peygamber ile suların koruyucusu İlyas Peygamber her yıl sadece bir kez buluşuyor. Ölümsüz olduklarına inanılan Hızır ve İlyas Peygamberlerin Buluşması Anadolu’nun yanı sıra Orta Doğu, Kırım, Azerbaycan ve Balkan Ülkelerinde “bayram” olarak kutlanıyor...

Kaynaklarda yer alan bilgilere göre 6 Mayıs’tan başlayıp 7 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre Kasım Günleri adıyla kış mevsimini temsil ediyor.  Yani 5 Mayıs tarihi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı zaman diyebiliriz.

 “UNESCO LİSTESİNDE”

·       Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 2017 yılında Hıdırellez’i İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydetti.

UNESCO belgesinde Hıdırellez bahar kutlaması olarak tanımlandı. Makedonya ve Türkiye tarafından aday gösterildiği ve bu bayramın Ülkemizde “Hıdırellez, Hızır-İlyas,Kakava, Eğrice adlarıyla kutlandığı belirtilmiş.

UNESCO Belgesinde, Hızır ve İlyas’ın insanlara yardım eden kutsal kişiler oldukları da yer almış.

Bana göre de çiçek açmış ağaçları, güzelleşen havayı, yeni ve taze umutları ifade eden mayıs ayı içinde yer alan Hıdırellez’de hangi ritüeller gerçekleştirilir?

Hıdırellez'de Hızır’ın eve bereket getireceğine inanıldığı için, geceden tüm tencerelerin kapakları açık bırakılır. Keza cüzdan ve çantaların da ağız kısmı kapatılmaz ki; Hızır bereketinden nasiplensin istenir.

***

Bu günde her dileğin kabul olacağına inanılır ki; bu sebeple inananlar ‘Hıdırlık’ adı verilen çevre tarafından kabul görülen mezarlık, türbe, yatır, gibi yerlerde dua etmek için toplanırlar. Kimileri tarafından kurbanlar kesilip ihtiyaç sahiplerine dağıtılır.

Toplum tarafından Hıdırellez ve gül ağacı birbirine adeta özdeşleştirilmiştir. Çünkü Hızır ve İlyas Peygamberin gül ağacı altında buluştuklarına inanılır. Yine inananlar tarafından gül ağacının dallarına ipler ve şeritler bağlarlar. Dilekler tutulur, dualar edilir ancak bunlar temiz bir kağıda yazılarak gül ağacının dibine gömülür. Gece gül ağacının altında kalan bu kağıtlar ertesi gün kimse görmeden alınır ve akan suya atılır. Bu ritüelin sebebi ise İlyas’ın denizden geldiğine inanılmasıdır.

Bazı yörelerde Hıdırellez ateşi yakılır. Bu ateşin üzerinden 3 defa koşarak atamasında tüm hastalıklara şifa getireceğine ve kötülükleri yok edeceğine inanılır.

Hıdırellez de saklı sözlü eğlenceler yapılarak; doğaya minnet ve teşekkür dile getirilir bu şekilde.

Ne diyelim; doğanın uyanışının kutlandığı, bereket ve bolluğun tarihsel bir simgesi olan “Hıdırellez Günümüz” kutlu olsun.

***

Mukadder ben; Hıdırellez Günü’ne inanılarak yapılan tüm dualarımızın ve içten dileklerimizin kabul olmasını temenni eden ve bu günlerde toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz“ Hızır Günlerinin” bolluk ve bereketinden nasiplenmemizi içtenlikle dileyen...

Sevgilerimle...