90’lı yıllarda Sivas’ta görmüştük bunu, “Yakın yıkın” diye bağıranlar kendilerine en hakiki Müslüman biziz diyorlardı.

Aradan geçen 30 yıldan hiç ders almamışız demek ki. Tahminen 2050’li yıllarda da bu veya buna benzer olayları yaşayacağız. “Benden olmayanı, benim gibi düşünmeyeni, bana tabii olmayanı yaşatmayın” naraları hep olacak memleketimde.

O gün Sivas’ta kendilerini en iyi Müslüman, en hakiki milliyetçi, en vatansever görenler, bugün Çubuk’ta da aynı devasa mertebede görmeye devam ediyorlar.

PKK ile kol kola girenlere had bildirmekse maksat “ilk taşı günahsız olan atsın” meselesine gelip dayanıyor her şey. Bir gün “Benim Kürt kardeşlerim” bir başka gün “PKK ile yan yana olanların vay haline” çark etmelerini çok değil birkaç yıl önce gördük biz.

Ne yani bugün Kılıçdaroğlu ve yanındakiler linç edilseydi, yakılsaydı, yıkılsaydı memleket o saat güllük gülistanlık mı olacaktı?

İşte tüm bu kıvırmalar, orası burası ayrı oynamalar, dün dündür, bugün bugündür savrulmalarından dolayı nefret ediyorum siyasetten. “Koltuğum sağlam olsun da kim kime ne yaparsa yapsın” banane’ci güruhtur asıl failler, azmettiricililer, günahların baş mimarları.

Allah’ın verdiği cana kıymayı hangi kutsal kitap emrediyor da bu fetvayı sen üstleniyorsun?

Bir memleketi ayrıştırıp, kutuplaştırmayı, ötekileştirip gerekirse yok etmeyi hangi ideoloji mübah kılıyor da sen üstüne alınıyorsun?

Hani biz Kürdü’yle, Türkü’yle, Alevisi Sunnisiyle bir bütün, hani en güzel mozaiktik. At yalanı seveyim inananı. Herşey birilerinin işine geldiği gibi, her söz bazılarının kendi menfaati için. Aradaki piyonlar, tetikçiler, çanak yalayıcılar da taşeronlar ile “en yalaka benim” modundalar. Ne kadar kedi gibi yanına sokulup sürtünürse, yeri geldiğinde ansızın sevilmeyen bir başkasını tırmalarsa o derece kucaktan kucağa gezer, o derece sırtı sıvazlanır, günü birlik vatan sevdalılarının.

Tepeden tırnağa haksızsın kardeşim. O gün Sivas’ta da haksızdın, bugün Çubuk’ta da haksızsın. En iyi dindar, en baba milliyetçi, en çok vatansever sen değilsin. Herkesin kendi fikriyatında bu kutsal değerler kendine göre var. Sen kimsin ki kendi aklınca bir derece koyup kendini de en baş değere oturtabiliyorsun?

Vitrinde en dindar görünenler; yıllarca bu ülkede soygunlar yapıldı, çocuklara tacizler, tecavüzler oldu sustun. “Çalıyor ama çalışıyor” diyen de sendin. Bunu hangi din hoş görüyor da sen ona göre şekilleniyorsun?

Maksat milli duygular, yeğe göğe konduramadığın milliyetçi değerler ise kıstasın; bak TC tabelaları söküldü, milliyetçiliğin ayaklar altına alındı, okullarında andın okutulmadı, silah fabrikan bir başka memlekete satıldı, diğer fabrikaların, tarımın, sanayin ve geleceğin hep yabancıların elinde. İşte sana milliyetçiliğini ispat etmen için koç gibi nedenler, o zaman neredeydin? Milli duyguların harekete geçmesi için illa şehit cenazesi olacak diye bir şey yok. Yerle yeksan edilen milli varlıklarına susarsan, hepimiz kurşun sıkılmadan ölmüşüz de haberimiz yok.

Hepimiz kardeşiz, hangi görüş ve inanışta olursak olalım gardaşız. Hani Beka denilen şey var ya, işte o kardeş kardeşe vurduğu zaman asıl tehlikededir. Bazıları Allah’tan korkmuyor, bazıları kuldan utanmıyor, bari orada burada şiddeti alkışlayanlar, hiç olmazsa Haymana için kendini paralayan Levent Gök’e yapılanları görüp, bari biraz ondan utanın.

HAFTANIN SÖZÜ: Vatan barışta zenginlerin, savaşta fakirlerindir.

HAFTANIN HABERİ: Soğanı devamlı yumruğu ile kırıp yiyen H.K (57) kilosunu 10 TL’den alınca salavat getirip İslami usullere göre kesti.

SAYGILARIMLA