Haymana yıllar sonra yeni ya da diğer adıyla kapalı pazar yeriyle tanıştı.

Kimine göre darmadağınık olan pazar hep bir araya toplandı ve çok iyi oldu Kimine göre yer seçimi kötü, pazar yeri çok küçük ve rahat değil.

Bütün bunlar elbette kişilerin farklı görüş açıları. Kendi pencerelerinden haklı olabilirler. Ancak kapalı Pazar yerinin açılması ile gözden kaçan bazı ayrıntılar var.

Birincisi belli mahallelere zaten uzak olan Pazar şimdi daha da uzaklaştı. Özel aracı olmayan veya minibüsle ulaşım sağlanmayan yerlerdeki vatandaşlar pazara gitmeyi bıraktı.

Peki bu vatandaşlar zerzevatını şimdi nereden alıyor? Elbette büyük marketlerden. Pazar yeri açıldıktan sonraki cumalarda büyük alışveriş merkezlerinin manav reyonu adeta mini Pazar yeri gibi. Market çalışanları da manav bölümü satışlarının özellikle Cuma günleri eskisinden çok daha fazla arttığını doğruluyor.

Yani Haymana pazarcısının harmanı olan Cuma günleri A101’lerin BİM’lerin ŞOK’ların harmanına dönüştü.

Bir başka konu eski pazarın kurulduğu sokak ve caddelerdeki esnafın durumu. Ziraat Bankasından başlayarak Eski Çaldağ Okuluna kadar olan bölümde birçok dükkan ve işyeri var. Haftanın 6 günü neredeyse sinek avlayan bu işyerleri en büyük cirolarını Cuma günü yaparak, pinekledikleri günlerin açığını kapatıyor, diğer günleri sineye çekiyorlardı.

Şimdi onların dertleri birken bin olmuş. “Hani ecnebilerin Black Friday (Kara Cuma) günleri var ya. Valla şimdi biz kara cumayı yaşıyoruz. Diğer günler tek tük uğrayan müşteri Cuma günü selam vermeye bile uğramaz oldu.” Diyorlar.

Hakikaten de Cuma günü o cıvıl cıvıl, dükkan önlerine tezgah açmış, yüzleri gülen, müşteri telaşındaki esnaftan eser yok şimdi. Sokaklar ıssız. Dükkan sahipleri kaynanası uzun süreli yatıya gelmiş gelin gibi somurtup oturuyor.

Yeni Pazar yerinin önünde park sorunu var. Özel aracıyla gelen keşmekeşte boğuluyor, aracını park etse önü arkası bir anda başka araçlarla doluyor. Ondan sonra eniğini kaybetmiş şeytan gibi araç sahiplerini bul, “Çatladın mı hemşerim” ile başlayan kavgaların alt yapısı hazırlanıyor.

Alt yapı demişken işte tam da bu. Bir iş yapılırken A’dan Z’ye tüm ayrıntıları düşünülerek yapılır benim bildiğim. “Bir minare yapalım zamanla camide yapılır nasıl olsa” diye alel acele yapılan Pazar yeri birçok falsoyu da beraberinde getirmiş. İnşallah zamanla düzelir.

Yapılanın kötüsü olmaz eyvallah. Ama bu tür çalışmalar yapılırken tüm ayrıntılar düşünülerek ve bir defa yapılır. Koyarsın eline kağıt kalemi yazarsın alt alta; boyutu, alt yapısı, park yeri, bayan ve erkek tuvaleti, ulaşım, ısınma sorunu, çevre düzenlemesi vs. Verirsin müteahhite kalem kalem kontrol edersin, birini atlamışsa yapışırsın yakasına. Veya geri kalanı sen tamamlar mis gibi sunarsın vatandaşın hizmetine. Bu yapılanla “vatandaş sevinsin” derken, büyük marketlerin zil takıp oynadığını görüyoruz. Oynayanlara para takmakta yine biz vatandaşa düşüyor.

HAFTANIN SÖZÜ: Fakir tezek yaksa, ya boka zam gelir, ya da ineğin bir yerine sayaç takarlar..

SAYGILARIMLA