YILKI ATI

Yılkı Atı’nın yazarı Abbas Sayar 1971 TRT Roman Başarı ödülü sahibi. Okurken sıkılmanın imkanı olmayan okuyucuyu her sayfasında meraka düşüren mükemmel bir eser. Peki bu muhteşem eseri bizler için yazan başarılı ellerin sahibi Abbas Sayar kimdir? Abbas Sayar’ı birlikte tanıyalım. 21 Mart 1923’de Yozgat’ta doğmuştur. Yazar gençlik yıllarında maddi sıkıntılar çektiği için üniversite okuyamadı. Şiirlerini yazarken Roman yazmaya başladı ve ilk romanı olan Yılkı Atı ile edebiyat dünyasında adını duyurdu. Romanlarında Anadolu insanını konu alır, kendi yaşantısından da esinlenmeler yapar. Okuyucuya oldukça samimi gelen bir dil kullanır. Abbas Sayar’ın hayatında yarım bıraktığı tek şey eğitimidir, edebiyat okuyamasa da birçok kişiye edebiyatı ve okumayı sevdirdi. Abbas Sayar 12 Ağustos 1999’da hayatını kaybetmiştir. Peki onun edebiyat dünyasında yerini sağlamlaştıran Ilkı Atı nasıl bir eserdir?

“Yarım yarım kesiliyordu duygular. Yarım yarım bölünüyordu anılar. ”Abbas Sayar’ın Yılkı Atı eserinde bu söz romanın en etkilendiğim kısmıydı. Okurken çaresizlik, öfke gibi duyguları bir arada yaşatan, okuması oldukça keyifli bir eser. Bizlere şehrin kalabalık ortamının derdini tasasını değil de çok fazla insanın olmadığı, kırsal bir köy yaşamında yılkıya bırakılan yani kendi kaderine terkedilen atları anlatıyor. Atların yaşamının güçlü kuvvetli olduğu dönemlerinde çalıştığı, kullanıldığı insanlar tarafından işe yaramaz bir hale gelince onları ahırdan gönderilmeleri; açlığa, soğuğa ve aç kurtlarla yaşam mücadelesi vermeye terk edilen, yuvaları belledikleri evden zorla gönderilen yılkı atlarını anlatıyor eser. Kitabın ana karakterleri sıra dışı bir hayvan, yılkı atı ile zengin olma hayali ile yanıp tutuşan, artık boş yere beslemek istemediği atını yılkıya gönderen İbrahim.

Eseri okurken atlarla ilgili pek çok şey de öğrenebiliriz, atlarla insanların hayatı da benzer aslında. İnsan hayat boyunca nasıl hep yaşamını sürdürmek için mücadele ediyorsa atlar da aynen bizim gibidir. Kendi yollarını belirlemek için bazen sürüden ayrılmak gerekir biraz çevrenize bakarsanız yılkı atları gibi yılkı insanlar da vardır çevremizde. ”Güçlü, hırslı bir at kişnemesi ovanın dört bir yanına dağıldı. Dağınık düzen otlayan sekiz on at başlarını kaldırdılar ve kulaklarını diktiler. İçlerinde güçlü kuvvetlileri vardı. Kimi kahra uğramış zavallı, kimi yılkının alışığı...”En güçlü kişneyen at korku salar etrafına, o ata sahip olansa hep üstün görünür aslında şu kadarcık paragrafa insana dair ne kadar şey sığdırılmış. Hayatın bir parçasıdır bu, güçlüler ve zayıflar vardır. Yaşamak kolay değil, hiç bir canlı için belki de onu bu kadar kıymetli yapan budur değil mi ?

Meryem BAŞARAN-Nuri Bektaş Anadolu Lisesi 9/A sınıfı Öğrencisi

nuri_bektas