ZEYNEP GÜL TÜMERNURİ BEKTAŞ ANADOLU LİSESİ10. SINIF ÖĞRENCİSİ Kitap Adı: Satranç, Yazarı: Stefan Zweig Roman, iki arkadaşın bir gemiye binmesiyle başlamaktadır. Gemide dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic de vardır. Mirko Czentovic, küçük yaşlarda anlama, konuşma gibi birçok konuda zorluk çekmiş bir köylüdür. Küçüklüğünde rahip olan babası ve arkadaşının her akşam oynadıkları satranç oyunlarını izleyerek satranç öğrenmiştir. Ve kazandığı oyunlar nedeniyle büyük bir şöhrete ulaşan Mirko Czentovic, en sonunda da dünya şampiyonu olarak şöhretini zirveye ulaştırır. Gün geçtikçe gemide bir satranç şampiyonu olduğunu duyan milyoner petrol zengini olan McConnor, Czentovic’e para karşılığı satranç oynamayı teklif eder. Czentovic bu teklifi kabul eder. Sadece kırk ikinci hamlede rakibini mat eder. Fakat yenilgiyi hazmedemeyen McConnor, Czentovic’e bir el daha teklif eder. Yeniden yenilgiye doğru giderken beklenmedik biri gelir. Dr. B. adındaki bu kişi oyuna müdahale eder. Ve sonunda oyun beraberlikle biter. Bunun üzerine McConnor, Dr. B.’ye bir el tek başına Czentovic ile oynamasını söyler. Dr.B. de bunu yapamayacağını söyler ve hikâyesini anlatmaya başlar: Seneler önce, babasıyla bir avukatlık bürosu işletirken, hükümetten gizli işler yaptığı gerekçesiyle tutuklanır. Fakat hapse atılmak yerine, içinde yalnızca bir koltuk, bir dolap, bir leğen ve küçük parmaklıklı bir pencere olan küçük bir odada tutulur. Başlarda sıkıntı yaşamasa da daha sonraları saati ve zamanı bilemeyerek, kendisine sadece yemek getiren ve kendisiyle tek kelime konuşmayan bir gardiyanı görerek ve zamanını pencereden görülen duvarı izleyerek tüm beyin fonksiyonlarını yitirmeye başlar. Bir gün odadaki askıda duran bir asker montunun içinde bir kitap görür ve onu çalar. Çok mutludur, zira geçen onca zamandan sonra oyalanacak bir şey bulmuştur. Hücresine geldiğinde kitabı açar ve onun bir satranç kitabı olduğunu görür. Önce hayal kırıklığına uğrasa da, sonraları ekmek içinden yaptığı taşları ve satranç tahtası olarak kullandığı kareli yatak örtüsü ile kitaptaki tüm oyunları oynamaya başlar. Zamanla hiçbir şeye ihtiyaç duymadan zihninde satranç oynamaya başlar. Fakat bir süre sonra bu bir saplantı halini almaya başlar. Tüm zamanını satranç oynayarak geçirmeye ve kendi kendiyle oynamaya başlar. Bir seferinde yine kendine karşı kaybedince sinir krizi geçirir ve eliyle camı kırarak elini keser. Sonra da hastaneye kaldırılır. Doktor onu soyadından tanır ve bir şekilde oradan çıkarır. Artık hürdür, fakat bir daha satranç oynamamaya kararlıdır, ta ki gemideki karşılaşmaya kadar. Hikayenin sonunda satranç şampiyonuna karşı ilk müsabakayı kazanır. Dr.B bütün şampiyonların partilerini ezbere bildiğinden Czentovic’in oynayacağı oyunları önceden hesaplıyordur. İkinci müsabaka sırasında Czentovic, Dr. B.’nin zamanla huzursuzlaştığını fark edince yavaş oynamaya başlar. Fakat oyunun sonlarında yine gereğinden fazla heyecanlanmaya başlayan Dr.B. yine kriz geçirince parti yarıda kalır. Yalnızlık insanlara karşı kullanılabilecek en büyük silahtır.