Uzaktan bir dost, arkadaş, akrabanızla telefonlaştığınızda muhabbetin tıkandığı zamanlarda klasik olarak şu sual sorulur “Eeee.. Haymana’da ne var ne yok?”
  Siz “İyilik güzellik valla, yuvarlanıp gidiyoruz” dersiniz. Oysa Haymana da birçok şey var, aynı zaman birçok şeyde yok.
  Mesela bir düğün salonu yok. Var da yok. Bir tane düğün salonumuz var ama sütün içindeki yağ gibi. Olduğunu biliyoruz, bir türlü göremiyoruz.
  Neyse.. Hakikaten Haymana’da neden şöyle kır bahçeli, açık kapalı dört başı mamur düğün salonumuz yok? Ya da kimse bu konuda teşebbüste bulunmaz.
  Bu zamana kadar okul bahçeleri bir şekilde durumu kurtardı. Haberini de yaptık önümüzdeki sene bu bahçeler düğünlere verilmeyecek. Dert bir değil elvan elvan.
  Biz davetiye işi de yapıyoruz. Basılan davetiyelerde düğün yeri Haymana da okul bahçesi değilse çoğunluk Polatlı, biraz Ankara, düğün yapanın cukka yerindeyse Gölbaşı.
  Her yıl milyonlarca TL’yi Haymana dışındaki bir mekana elimiz titremeden veriyoruz. Çeyrek altın takarken kılı kırk yaran vatandaş bu haldeyken, düğün sahibi binlerce TL’yi Haymana dışındaki yere çatır çatır ödüyor.
  Oysa kır bahçesi, kapalı veya açık muntazam bir düğün salonun yılın 12 ayı çalışır.
  Düğün Haymana’da olunca katılım artar. Haymana dışında düğüne gitmeye sokranan davetli, yol parasını da zarfın içine katar daha çok verir. Haymana da düğüne verilen paraya “Yol” denir. Bakın o düğüne gidilen yol daha kısa mesafede olunca düğün sahibine yol, su, elektrik olarak geri döner.
  Başdeğirmen Piknik Alanımız var bizim. Mükemmel bir kır düğün yeri olur mesela. Ya da etrafta birçok arsa var. Ciddi bir girişimci bu işi neden düşünmez? Varsa yoksa bina. Ticari olarak binadan çok daha fazla getireceği kesin.
  İşte bol şifalı sıcak suyu, geniş arazili tarımı, kadim tarihi ile övündüğümüz Haymana’da “Ne var ne yok” derken, hakkaniyetli bir düğün salonumuz yok.
  Son günlerin moda şarkısı gibi Ali Cabbar zaten 300-400 bin liralara düğün yapacak. Bunu da çok daha fazlasını vererek Gölbaşı ya da Polatlı’da yapacak, hem katılım az olacak, hem “Yol”u az gelecek. Zaten bütçesinde düğünden dolayı koskocaman bir delik açılmış, haydi bakalım “Dayanabilirsen dayan Ali Cabbar..”      
  Yok kız tarafı “illa Polatlı olsun”, ya da kaynana “Gölbaşı olmazsa hayatta kızı vermem”, veyahutta görümce “Ankara haricini katiyen kabul etmem” deyip mendeburluk yapmazsa, Haymana’da yapılacak düğüne kimse “hayır” demez bence.
  Hele başka memleketten kız istediniz, o da “sizin orada güzel bir kır düğünü yapalım” dedi. Ama siz “Valla Haymanada öyle bir yer yok” derken yüzünüz kızarmaz mı?
  Kız tarafı da takıntılı olupta yüzüğü atar, kızı elaleme verirse son ses müziği açıp “Sevdiğin kız başkasına varmış, Eski Ankara Yoluna gidip ev yapımı rakı, ya da votkalı bira ile kelleyi kurtar bakalım Ali Cabbar….” şarkısını taa ciğerden söylersek kimse şaşırmasın..